öEvimin önündeki duraktan otobüse binip Tekirdağ’a gitmeye hazırlanırken başıma gelen kaza sonucu ambulansla Namık Kemal Üniversitesi Hastanesi Acil Servise götürüldüm.
Tam otobüse adım atarken otobüs hareket etti ve bende otobüsle durak arasındaki boşluğa yüz üstü düştüğümü hatırlıyorum.
Gözümü açtığımda acildeydim. Sol el bileğim kırılmış sol kaşım açılmış gömleğim kan içinde…
Tetanos iğnesi vurulup röntgenim çekildi. 4 asistan alçı odasında 2’si sol elimin parmaklarına diğer 2’si sol koluma asılarak kemiği yerine oturttular. Duyduğum acıyı anlatamam. Sol kolum dirsekten yukarı 25 cm alçıya alındı.
Ertesi güne randevu verdiler ve eve dönebileceğimi söylediler. Ancak hastanenin kendisine ait ambulansı olmadığını ve Yeniçiftlik’e kendi imkânlarım ile dönebileceğimi ifade ettiler.
Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nden ricamız sonucu gelen modern ambulans ile eve geldim.
17 yıldır tek başıma yaşadığım evime. Yaş 90 olunca tek yaşamak çok zor. Hele bir de sol kolunu kullanamazken…
6 hafta boyunca sayısız röntgen çekildim. Kemiklerimin kaynama durumu takip edildi. Son gidişimde kemiğimin olması gereken yerden daha aşağıya kaynadığını tekrardan kırıp yeniden kaynatılması gerektiğini söylediler.
O acıyı tekrar yaşamayı kabul edilmedim ve muayene olmadan eve dönmek istedim. Ancak serviste görevli memurlardan Filiz Süer aç karna geldiğimi bilip benden habersiz simit alıp ikram etmesi iyi insanların var olduğunu bana bir kez daha gösterdi.
Ve sonunda alçı çıkarıldı.
Jandarma’nın istediği resmi rapor için adli tıp bölümüne gittim. Bu bölümün sorumlusu Doç. Dr. Naile Esra Saka. Aynı zamanda öğretim görevlisi. Talebeleri ile kurduğu irtibatla kendisini sevmeyen yok. 7 yıldır burada görev yapıyor.
Olayı dinledi ve beni öğrencisiyle Nörolojiye gönderdi. Tıp Fakültesi 5. Sınıf öğrencisi Varol Bekyıloski bana yardımcı oldu. Kendisini meşgul ettiğim için önce özür, sonra da teşekkür ederim.
Varol mesleğimi sorduğumda emekli gazeteci olduğumu ve hala yazdığımı söyledim. Yazılarımı bulmuş. Tüm sınıf arkadaşlarına da okumalarını tavsiye etmiş. Hatta bölüm başkanı Doç. Dr. Naile Esra Saka da ilgilenip “Paris’te 64 yıl önceki yılbaşı” yazımı okuyup düşüncelerini kısaca açıklamış.
Kendisine çok teşekkür ediyorum. Hayatımda bu kadar samimi seçilmiş kelimeler kullanarak belki de 500 sayfalık bir kitap karşılığı destek olmamıştı.
Değerli insan; Doç. Dr. Naile Esra Saka’nın yazısı.
“Kaleminize sağlık. Çok güzel bir yazı. Anılarınızla sağlıkla yaşayın. Ve güzelliklerle dolu bir dünyayı bizlere her daim aşılayın. Esen kalın!”
Güven Tekirdağ Gazetesi’nin 64. sayısından alınmıştır.
TEKİRDAĞ CANLI HABER