Tekirdağ’da 1 hafta içinde 100’e yakın Pazar kuruluyor. Pek çoğumuz eskisi kadar olmasa da sebze ve meyvelerimizi imkanlarımız içinde buradan temin ediyoruz. Bu Pazar esnafı içinde maalesef dürüst olandan çok vatandaşı soyan esnaflar her geçen gün artıyor. Peki vatandaş daha uygun diye tercih ettiği Pazar yerinde nasıl kazıklanıyor?
Her Pazar yerinde belediyelerin görevlendirdiği bir sürü zabıta var. Peki hangi Pazar yerinde esnafın tamamı ürünlerini etiketli ve kurallara uygun olarak satıyor? Zabıtanın buradaki görevi etiketlerin düzgün bir şekilde olması. Etiket kullanmayan ya da küçücük yarım kilo yazıp vatandaşları aldatmak isteyen esnafın önüne geçmek. Bu şekilde yapan esnafa ceza kesip tezgahını kapatmak.
Bu arada esnafı da mağdur etmemek gerek. Fiyatlar çok mu pahalı? Bunun da bir çözümü var. Esnafın mağdur olmaması için pazarın bir köşesine halden geliş fiyatları konup halka gerçekler anlatılabilir.
Pazar yerlerinde bir de havadan para kazanan insanlar boy göstermeye başladı. Bunlar köylüden aldıkları meyve sebzeyi hal yerine ve halden aldıklarını pazarcıya götürüp her işleminde komisyon alan ve fatura kesmeyen kişiler. Bunların önüne geçmek de fiyatların düşmesini sağlayacaktır.
Artık eski kefeli teraziler mazi oldu. Yerini pilli teraziler aldı. Bu terazilerde ne yazık ki hile yapmak çok kolay. Terazinin eğimine göre tartıda değişik rakamlar çıkabiliyor. Bunun önüne geçebilmek için bazı pazarlarda zabıta ayrıca terazi koyup vatandaşın kazıklanmasını önlüyordu ama o uygulamada nedendir bilinmez ortadan kalkıverdi…
Şimdi esnafa söz söyledim. Vatandaşa ve aracıya da. Bir sözüm de zabıtaya. Maalesef bazı ilçelerimizde ceza yazma, zabıt tutma yetkisi olmayan ve adları zabıta görevlisi olarak geçen resmi elbiseli kişiler var. Zabıta kurslarına bile gitmedikleri çok açık. Bu kişilerin de gerçekten görevini layığıyla yapan kişilerle değiştirilmesi gerek.
Yukarıda söylediğin maddeler yerine getirilirse inanın Pazar etiketlerinde ve fiyatlarda çok büyük değişimler olacaktır.
Bu yazımı okuyanlar sen belediyecilikten ne anlarsın diyebilir belki. Ama şunu da bilmeleri gerek.
Eski İstanbul Belediye Başkanı Haşim İşcan’ın peşinde 3 yılım geçti. O nereye giderse peşindeydim. Haşim İşcan’ın talimatıyla Türkiye’de ilk kez zabıtanın görev ve yetkisini belirleyen 50 sayfalık kitapçığı hazırlayan kişi ben olmuştum.
Güven Tekirdağ Gazetesi’nin 63. sayısından alınmıştır.
TEKİRDAĞ CANLI HABER