Yılmaz Sami Gökçe (Köşe Yazısı) PEYZAJ MİMARININ İÇ MEKAN TASARIMINA YÖNELİMİNİN HİKAYESİ - Tekirdağ Canlı HaberTekirdağ Canlı Haber

18 Nisan 2025 - 07:42

Yılmaz Sami Gökçe (Köşe Yazısı) PEYZAJ MİMARININ İÇ MEKAN TASARIMINA YÖNELİMİNİN HİKAYESİ

reklam
Yılmaz Sami Gökçe (Köşe Yazısı) PEYZAJ MİMARININ İÇ MEKAN TASARIMINA YÖNELİMİNİN HİKAYESİ
Son Güncelleme :

01 Mart 2025 - 17:38

408 views
reklam -->

‘‘MELİSA’’ çiçeği kadar güzel, gülün dikeni kadar da can yakıcı..

2024 yılı Şubat ayında Peyzaj Mimarlığı bölümünden mezun oldum, aynı yıl içinde okuduğum lisenin kantininin iç mimarlığını yaparak ilk tecrübemi edindim ardından kafe projesi uygulaması deneyimledim şimdi ise adımı çok daha güzel yerlerde duyurmak hedefim.

Kendim Peyzaj Mimarlığı mezunuyum ve bölümümü çok seviyorum fakat iç mimarlığın avantajları ve Tekirdağ’ın imkanlarının yanı sıra 24 Mayıs 2022 Salı günüydü hiç unutmuyorum bölümümüzde yüksek lisans yapan, sunum yaparken tanıştığımız ve o 15 dk’lık sunum esnasında defalarca göz göze geldiğimiz ve bu sebepten dolayı aşık olduğum iç mimarlık mezunu bir kızdan hoşlanmam benim bu alana yönelmeme sebep oldu. Belki de o kızın bana o anki bakışı sempatik bulmasından kaynaklı olabilir ‘’Yüksek Lisans öğrencisini hoca zannedip hocam demem de ayrı komiğine gitmedi değil.’’ fakat sonuçta kendim de insan olduğum ve duygularım olduğundan dolayı kaptırıverdim kendimi… Ama sonuç olarak iyi ki de bu alana yöneldim, hiçte pişman değilim, zaten mimarlık dalları arasında bir bütündür ve asla ayrılamaz. Yeri geliyor, ‘’daha önceki yazımda da ele aldığım o malum konu’’ mimarlığın dallarının bir bütün olduğunu kabullenemeyen ve bilmeyen boş konuşan, saçma sapan, gereksiz insanlar tarafından tepki alıyorum ‘’fakat kendileri peyzaj tasarımına girdiklerinde sıkıntı olmuyor nedense’’, yeri geliyor hakkımı alamıyorum ve daha sayamayacağım bir sürü sorun ama herkes şunu bilsin ki hiçbiri ve hiçbiriniz beni çıktığım bu yoldan vazgeçiremeyecek. En büyük arzum, ismimi en prestijli yerlerde ve işlerde duyurabilmek.

Tüm bunları da eğer Allah izin verirse en kısa sürede 20’li yaşlarım geçmeden gerçekleştirmek en büyük hedefim.

Bana ‘Yapamazsın’ diyenler, önümde engel olmaya çalışanlar, büyük bir ustalıkla baştan güven sağlayıp hayallerimi ve umutlarımı kendi ticari çıkarlarına alet eden, emeğime çöküp çevremden istifade eden ve maddi manevi açıdan zarar veren emlak ofisi üzerinden müteahhitliği beceremeyen, sonrasında iç mimarlık işlerine giren, mesleği üzerinde bir şeyler yapmak isteyen mimar, iç mimar ve peyzaj mimarlığı mezunu insanları bulup önce umutlandıran, sonra da her türlü kullanıp bir yandan yüzüne gülüp bir yandan hakkına çökerek mesleğinden soğutmak için her şeyi yapanlar; meslektaşının projesini çalmaya kalkışan proje hırsızları, hakkımı ödemeyen bazı yer sahipleri, iç mimarlıktan gelmiş ama peyzaj mimarlığı bölümünde doktora öğrencisi olarak asistanlık yapan ve iç mimarlığa yöneldiğimi söylediğimde sebebini bile sormadan bana sinir olan, her fırsatta herkesin içinde bana karşı kırıcı bir şekilde konuşan ama benim ona yine de abla dediğim o malum insan ve de o sunum yaparken tanıştığımız ve sırılsıklam aşık olduğum kız… Ona yaklaşmaya çalıştığımda, hiç ummadığım bir şekilde beni en derinden yaralayan o kız. Hayatımda birisine ilk defa bu kadar bağlı oldum, fakat aynı zamanda ilk defa birisi tarafından bu kadar derinden incitildim. Yıllar geçse de, yaşadığım bu kırgınlığın etkisi hala geçmedi. Bu kırgınlık zamanla hırs ve öfkeye dönüştü. Hırsım ile çok güzel yol kat etmemin yanı sıra, yer yer öfkemin etkisiyle haklı olarak patlarken biraz olması gerekenden fazla kırıcı oldum…

Yıllarca kimseye hiçbir şey anlatamadım, hep içimde kaldı ve birikti çünkü insanların kendi derdi onlara yeter, kimsenin enerjisini düşürmeye hakkım yok.

Hayatım boyunca hep çekingen ve bastırılmış bir şekilde yetiştirildim ve belki de bu kadar çekingen olmamam için bu kişilerle bu olayları, abla dediğim insandan bu muameleyi ve de bu kızdan dolayı böyle bir acıyı yaşamam gerekiyordu diye düşünüyorum. Çünkü ben bu insanlardan dolayı bu olayları, abla dediğim insandan bu muameleyi ve o kızdan dolayı bu acıyı yaşamasaydım büyüyemeyecektim ve şimdiki seviyeme gelemeyecektim. Dışarıdan bakanlar o kızla aranızda hiçbir şey olmadı ki niye bu kadar derin acı çekiyorsun tarzında konuşuyorlar onlara da saygım sonsuz ama şunu belirtmeliyim bende bir insanım, benim de duygularım olabilir, bir insandan etkilenmek için illa o kişiyle bir şeyler yaşamak gerekmiyor. Belki duygularımı diğer insanlara göre uç noktalarda yaşıyor olabilirim bu da yer yer tepkilerimde aşırıya kaçmama sebep oluyor.

Bütün bu yaşadıklarımın belki de tek tedavi yolu, mesleğimi icra ederek, projelerimle ismimi duyurarak kendimi yeniden bulmak ve acımı ve öfkemi artık daha fazla yanlış yerlere taşımadan gururlanacağım işlere dönüştürmek. Bunun için ne gerekiyorsa, sonuna kadar savaşacağım. İyi ki bu yolu seçmişim. Gelecekte, bu alanda eğitimimi daha da ileriye taşıyıp, her şeyin hakkını en iyi şekilde vermek istiyorum. Tek amacım, emek verdiğim her şeyin karşılığını fazlasıyla almak ve hakkımı da hiçbir leş kargasına yedirtmemek.

Güven Tekirdağ Gazetesi’nin 74. sayısından alınmıştır.

TEKİRDAĞ CANLI HABER

reklam

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
reklam-->
reklam