


Hepiniz duymuşsunuzdur Türkiye’nin ilk yerli otomobil hamlesi Devrim Arabalarını…
Hatta belki filmini izlemişsinizdir.
Kitabını bile okuyanlar vardır mutlaka aramızda.
Geçtiğimiz günlerde yeniden karşıma çıktı bu gurur dolu ama sonu hüsranla biten hikaye…
1960’lı yılların başında dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in talimatıyla 129 günde üretilen ilk yerli otomobil.
Ve sonuç; üretim başarıyla yapıldı. Araç, Cumhuriyet Bayramı törenlerine yetiştirildi.
Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel ile birlikte 100 metre gittikten sonra durdu.
Sebebi; tren ile Ankara’ya taşınan otomobillerde olası yangın riskine karşı benzinin boşaltılması ve Ankara’da benzin konmasının unutulması ya da proje dursun diye unutuldu olarak gösterilmesiydi.
Ertesi gün gazetelerde başarı öyküsü yerine “Devrim yolda kaldı – Devrim 100 metre gitti ve durdu” gibi manşetler atılması bir devrin; Devrim Arabalarının sonu oldu.
Gazetelerin gücünü gösterdiği bir olay…
Ancak ben bu hikayedeki başka bir noktaya değinmek istiyorum.
Bu arabalar üretilmeye çalışılırken oluşturulan muhalefet gücünün Cemal Gürsel’in yüzüne gülen insanların arkadan başarısızlığı için çevirdiği dümenler ve çok daha fazlası.
Dönüp günümüze bakıyorum; Trakya’ya; Edirne, Kırklareli, Tekirdağ’a!
Devrin arabalarına.
Yok yok otomobil değil davam; tam tersi değişmeyen değişim.
Belediye başkanları için sorsan canını verecek kişilerin başkanın başarısızlığı için arkadan çevirdiği işler, türlü türlü oyunlar.
Kim mi?
Genel Sekreter Yardımcısı mı istersiniz? Daire Başkanımı? Müdür mü?
Geçmişte de gördüğümüz bazı hatalar tekrar etmiyor, katlanarak artıyor.
Dağdan gelen bağdaki çalışandan hırsını çıkarmaya çalışıyor.
Yetmiyor bu hırs kendi mevkisinde olup görevini layıkıyla yapmaya çalışanları ezip yok etme çabasıyla devam ediyor.
Efendiler, depom hakkınızdaki şikayetlerle doldu taştı!
Eğer ki bu şekilde kendi başkanınızı bile hiçe sayıp arkasından vurmaya, Trakya’daki düzeni kafanıza göre bozmaya, işinde gücünde ekmeğinin peşinde olan insanlarla oyuncak gibi oynamaya son vermezseniz bu deposu dolu araba çok kazaya sebep olacak.
Bu topraklarda defalarca oldu.
Gücüne, gücünü aldığı kişiye güvenenler çok kez yok oldu.
Tarih insan içine çıkamayacak hale gelen rütbeli yöneticiler ile dolu.
Yapmayın!
Cebinizi, egonuzu, gününüzü doldurmak için kul hakkıyla uğraşmayın.
Böyle devam ederseniz benzin konması unutulan / unutuldu diye gösterilen Devrim Arabaları olmasa da deposu sizin yaptıklarınızla dolu olan Devrin Arabaları üstünüzden geçecek haberiniz olsun!
Saygılarımla…