Mehmet Altaş (Köşe Yazısı) MAVİ GÖZLÜ KENT TEKİRDAĞ - Tekirdağ Canlı HaberTekirdağ Canlı Haber

5 Aralık 2024 - 11:08

Mehmet Altaş (Köşe Yazısı) MAVİ GÖZLÜ KENT TEKİRDAĞ

reklam
Mehmet Altaş (Köşe Yazısı) MAVİ GÖZLÜ KENT TEKİRDAĞ
Son Güncelleme :

27 Eylül 2024 - 20:19

248 views
reklam -->

TEKİRDAĞ’A ÜÇ YOLDAN GELİŞ VARDIR

HER YOLDAN GELENLER

MASMAVİ BİR DENİZ

HELE BİRDE YAZ BAŞINA DENK GELDİ İSE GELİŞİNİZ

TARLALARIN SARIŞIN BALERİNLERİ

GÜNE BAKANLAR KARŞILAR SİZİ

SARI AYÇİÇEK VE KANOLA TARLALARININ ÜZERİNDEN

MASMAVİ BAKAR SİZE

SARIŞIN VE MAVİ GÖZLÜ KENT TEKİRDAĞ

“Öksel DEMİR”

Şehir Trakların, daha sonra sırasıyla Perslerin, Romalıların ve Bizanslıların egemenliğinde kalmıştır. 1357 yılında şehir ve yöre Türkler tarafından fethedilmiştir. Tekirdağ şehrinin kuruluş tarihi yaklaşık M.Ö 6000’li yıllara kadar iner.

Şehrin bilinen ilk adı Bisanthe (Barbaros) dir. Romalılar devrinde Rhadesthus, Bizans devrinde Tekfurdağ olarak adlandırılmıştır. Cumhuriyet döneminde ise şehir TEKİRDAĞ adını almıştır.

Tekirdağ, Osmanlı İmparatorluğu devrinde, devlet merkezi olan Edirne-İstanbul gibi iki önemli şehri arasında ve sefer yolları üzerinde bulunduğundan, hemen bütün padişahların geçit ve uğrak yeri olmuştur.

Evliya Çelebi’nin deyimi ile; “ Deniz kıyısında büyük bir liman olup, Mısır’ın, bütün Karadeniz sahillerinin ve Akdeniz’in iskelesidir.Cihan bağı, cennet bahçesi TEKİRDAĞ.” Bugün olduğu gibi 17.Yüzyıldan bu yana deniz ticaretinin de önemli bir merkezidir TEKİRDAĞ

Macaristan’ın bağımsızlığı için Avusturya İmparatorluğu ile çarpışan Macaristan Prensi Rakoczi ıı mağlup olunca Osmanlı İmparatorluğuna sığınmıştır. Dönemin Osmanlı Padişahı Sultan II.Ahmet Macar prensi Rakoczi’yi vefatına kadar Tekirdağ’da misafir etmiştir.

ÜÇ KEMALLER DİYARI TEKİRDAĞ

Atatürk’ün Hürriyet aşkının ilk kıvılcımlarını aldığı Vatan ve Hürriyet şairi Namık Kemal, Tekirdağ’lıdır. İkinci Kemal Mustafa Kemal Atatürk’tür. Topraklarımızı önemli tarihsel olaylarla ilgili olarak beş kez şereflendirdiği Tekirdağ’da; İlk gelişi Kurmay Binbaşı olarak 1913 yılında Bolayır ve Şarköy cephesinde görev yapmıştır. 2 Şubat 1915’te 19.Fırkayı kurmuş,  23.Ağustos 1928 tarihinde Harf Devriminin ilk uygulamasını Tekirdağ’da yapmıştır.3 Haziran 1936 yılında ise Muratlı ilçemizde kurulan göcmen köyü inşaatlarını görmek için ziyaret etmiştir. Trakya Manevraları nedeniyle 16 Ağustos 1937 tarihinde Çorlu ve Çerkezköy’e gelmiştir. Harf Devrimi uygulamasının yaptıktan sonra gezi dönüşünde Anadolu Ajansına şu demeci vermiştir. “İlk Fırka Komutanı olduğum Tekirdağ’ı 14 sene sonra ziyaret edebildim. Bundan çok memnun ve mütehassızım. Fakat daha çok memun  ve münşerih olduğum nokta şudur. Tekirdağlı vatandaşlarım daha şimdiden Türk harfleriyle yazıp okumayı hemen öğrenmişlerdir diyebilirim.”” Üç Kemaller Diyarı”  derken, üçüncü Kemal gene Balkanlar’dan Üsküp doğumlu büyük şair Yahya Kemal Beyat’lıdır.  Atatürk döneminde   5. ve 6. Dönemlerde Tekirdağ milletvekilliği yapmıştır. Tekirdağ’a olan ilgisini de; ”Cihan vatandan ibarettir, itikatımca. Budur ölümde benim çerçevem, muradım. Vatan şehirleri karşım da ,her saat, bir bir Fetihler ufku TEKİRDAĞ ve sevdiğim İzmir.” Şiiriyle ifade etmiştir.

Tekirdağ; Ülkemizin kuzey-batısında tamamı Trakya topraklarında yer alan üç büyük ilden biri olup, ayrıca Türkiye’de iki denize kıyısı olan olan altı ilden biridir. Karadeniz ve Marmara denizinde kıyımız vardır. Marmara ve Avşa adaları uzaklık olarak Tekirdağ’a çok yakın olmasına rağmen idari yönden maalesef Balıkesir sınırları içerisinde yer almaktadır.

Anadolu ve yakın Doğu ve Avrupa arasındaki göç, istila, ticaret, kültür, alışverişi gibi her türlü ilişkinin Trakya üzerinden gerçekleşmesi günümüzde olduğu gibi geçmişte de bölgemizin en önemli özelliği olmuştur.   

Tekirdağ; Marmara kıyısında ılımlı iklimi, verimli bitki örtüsü, ticarete uyumlu limanları, demir yolu, Marmara oto yolu, Çorlu Hava Yolu ile yerleşim için cazip bulunup, çağlar boyu çok sayıda medeniyetlerin vatanı olmuştur.

Mitolojiden gezginlere, Traklar’dan günümüze Tekirdağ; tarihi ile, kültürü ile, denizi ile doğası ile yılın on iki ayı turizm destinasyonlarını bünyesinde barındıran tam bir turizm kentidir.

TRAKYA KÜLTÜR YOLLARI

Tekirdağ, coğrafi konum itibariyle, asırlar boyunca tüm medeniyetlerin, siyasi ve sosyal yaşamlarına ev sahipliği yapmıştır. Bunun en büyük göstergeleri, Tekirdağ İl sınırlan içerisinden geçmekte olan yollardır. MÖ.2.yy’da Roma İmparatorluğunun doğu ve batısını birbirine bağlayan Via Egnatia yolu Arnavutluk’un Durres Kentinden başlayıp, Balkanlar üzerinden İstanbul’a ulaşır ve İpek Yoluna bağlanır. Yaklaşık 1120 km uzunluğunda bulunan Egnatia Yolu, diğer Roma yolları gibi 6 m genişliğindedir. Tekirdağ İl sınırları içerisinde bulunan Malkara ilçemize bağlı Kermeyan Köyü ve Marmaraereğlisi ilçesinden geçmektedir

Diğer bir yol ise, Sultanlar Yoludur. Kanuni Sultan Süleyman’ın 1529 ve 1532 yıllarında Viyana kapılarına dayandığında izlediği yoldur. Nisan 2011 tarihinde ilki yapılan Sultanlar Yolu Yürüyüşü, Kapıkuleden başlayıp Edirne, Vize ve İl sınırlarımız içinde bulunan Saray ilçemizden geçerek Topkapı Sarayı’nda son bulmuştur.

EKO TURİZM

Şarköy ve çevresi ekoturizm faaliyetleri açısından önemli bir potansiyele sahiptir. Alanda gerçekleştirilebilecek ekoturizm faaliyetleri içerisinde; Tarımsal Turizm, Botanik Turizmi, Doğa Yürüyüşü, Foto Safari, Yamaç Paraşütü, Yelken, Kampçılık vb. gösterilebilir. Ayrıca Ganos Dağı civarı botanik turizmi açısından ilgi çekici bir özellik taşımaktadır. Alanda doğal olarak yetişen bitkiler arasında adaçayı, kekik, ıhlamur, kantaron, mercan köşk, sumak ve oğul otu önde gelenlerdir.

BAĞ BOZUMU

Baharın gelişini Trakya halkı bambaşka coşkulu ritüellerle yansıtır. Trakya’da sonbaharın gelişi demek; tarım işlerinin bitmesi, hasat, ürünün ambarlarda yerini alması, kışlıkların hazırlanması ve bağ bozumu demektir.

Bağcılık yöredeki en önemli tarımsal üretimin görüldüğü alandır. Bağcılık konusunda Hoşköy civarı yüzyıllar öncesinden gelen geleneğin devşirdiği üretim kalitesini korumaktadır.

FESTİVALLER

Tekirdağ’da her yıl geleneksel olarak Süleymanpaşa İlçemizde Kiraz Festivali, Bağ bozumu şenlikleri, Hüseyin Pehlivan Yağlı  Güreşleri, Hayrabolu Ayçiçeği Festivali, Uçmakdere Bölgemizde Yamaç Paraşüt gösterileri, Hayrabolu İlçemizde Moto Kros Müsabakaları, Süleymanpaşa merkezde Uluslar arası Yelken Müsabakaları ve Hıdırellez şenlikleri yapılır.

EL SANATLARI

Karacakılavuz, Tekirdağ Merkez ilçeye bağlı Anadolu’nun önemli dokuma merkezlerinden biridir. Yöreye ilk yerleşim, 1884 – 1885 yıllarında Bulgaristan’ın bazı köylerinde bulunan Türkler tarafından gerçekleşmiştir

Beldeye yerleşen halk, tarım ve hayvancılıkla uğraşarak geçimlerini temin etmiş, bunların yanı sıra evin çuval, beşik, heybe, yaygı gibi ihtiyaçlarını karşılamak, boş zamanlarını değerlendirmek ve ek gelir sağlamak amacıyla da atalarından öğrenmiş oldukları dokuma sanatını, geleneksel değerlere bağlı kalarak devam ettirmektedir.    

YÖRESEL İKRAMLARIMIZ

Tekirdağ İlimizde tadına doyamayacağınız başta Tekirdağ Köftesi olmak üzere Çerkez Müsellim Papuç Köfte, Malkara Peynirleri, Saray Manda Yoğurdu, Hayrabolu Tatlısı ve Peynir Helvası en gözde ikramlardır.                      

DOĞA YÜRÜYÜŞÜ ROTALARIMIZ

İlde gerçekleştirilen dağ ve doğa yürüyüşü turlarından biri kuzeyde Ergene Vadisi boyunca, diğeri ise İnecik, Karaçalı, Tatarlı, Beyoğlu, Sağlamtaş, Çınarlıdere güzergâhında yapılmaktadır. Bunların dışında; Şarköy ilçesinde Ganos Dağları (Uçakbaşı Tepesi 924 m.) ve Saray ilçesinin kuzeyindeki dağlık alanlar dağ ve doğa yürüyüşü turları için oldukça elverişli imkanlar sunmaktadır.

MİLLİ PARK

Eski adıyla Kastro şimdiki ismiyle Çamlıkoy Trakya’nın Bahçeköy deresinin Karadeniz’e döküldüğü yerde 2.5 km kumsalıyla, Saray’ın sahil şerididir. Yıldız Dağları ormanları ve Karadeniz’in güzelliklerini bir arada barındıran, yeşil ile mavinin kucaklaştığı Çamlıkoy yurdumuzda eşine ender rastlanan turizm merkezlerinden biridir.

Saray’dan Çamlıkoy’a kadar olan yol güzergahı da Yıldız Dağlarından (ormanlarından) geçer. Güzergahta yapılan dağ evleri, nehir boylarındaki mesire yerleri görülmeye değerdir.

Çorlu Mesire Alanı, Şehir Merkezine yaklaşık 10 km uzaklıktadır. Haftanın her günü piknik amaçlı kullanılan mesire alanı, halkın rahat bir nefes alacağı, sessiz ve sakın ormanıyla yerli ve yabancı misafirlerini ağırlamaktadır

GÜNGÖRMEZ MAĞARASI: Saray’ın güneyinden geçen Galata deresinin dik yamaçlarında yer alırlar. M.Ö. 5000-3000 kalkolitik çağ buluntularına rastlanmıştır.

İNANÇ TURİZMİ

Rüstem Paşa Külliyesi: 1553 Yılında Rüstem Paşa tarafından Mimar Sinan’a yaptırılan cami bütün ihtişamıyla ayaktadır. Eser; Camisi, Medresesi, Hamamı, Bedesteniyle bir külliye içinde yer alır. Geniş bir avlu içinde olan cami, kesme taşlardan kare planlı olarak inşa edilmiştir. 22 sütun üzerine oturan ahşap çatısı ikişer kubbeyle örtülüdür.

SARBANİ AHMET TÜRBESİ: Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle 1546’da inşa edilmiştir. Hayrabolu doğumlu divan şairi Sarban-ı Ahmet, Kanuni Sultan Süleyman Han’ın Irakeyn seferine Sarbanbaşı (Deve Kolları Komutanı) olarak katıldığı için Sarban unvanını almıştır.

MÜZELER

TEKİRDAĞ ARKEOLOJİ VE ETNOĞRAFYA MÜZESİ: Tekirdağ Müzesi 1967 yılında bugün Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün bulunduğu binada hizmete girmiş, 1977 yılına kadar küçük bir teşhir salonunda hizmetini sürdürmüştür. Bugünkü müze binası 1927 yılında Vali Konağı olarak inşa edilmiştir. 1977 yılında İl Özel İdaresi’nce Kültür ve Turizm Bakanlığı’na tahsis edilen ilk Cumhuriyet dönemi yapılarından olan kâgir yapı, daha sonra aslına uygun restore edilerek müze haline getirilmiştir. Tekirdağ bölgesinde bulunmuş olan tarih öncesi çağlardan günümüze kadar gelen toplam 24.240 adet eser bulunmakta olup, bunlardan 1.066 adedi sergilenmektedir. a) Taş Eserler Salonu: Perinthos Marmara Ereğlisi), Heraion (Karaevlialtı), Byzante (Barbaros), Apri (Kermeyan), ve Tekirdağ’ın diğer ilçe sınırları içindeki ören yerlerinde bulunmuş steller, adak stelleri, heykeller, heykelciklerden oluşan taş eserler ile, Naip Tümülüsü Odası aynı boyutlarda hazırlanan cam bir oda içinde tüm buluntuları ile sergilenmektedir. b) Arkeolojik Küçük Eserler Salonu: Tarih öncesi çağlardan Bizans dönemine kadar olan süre içinde yapılmış olan eserlerden pişmiş toprak Ana Tanrıça kabı, günlük kullanım kapları, krater ve amphoralar, madeni heykelcikler, kaplar, mızrak uçları, ok uçları, fibulalar, cam ve taş takılar, koku şişeleri, süs eşyaları ile madeni paralar sergilenmektedir. c) Etnografya Salonu: Osmanlı ve yakın dönemlerde kullanılan pişmiş toprak sırlı kaplar, ateşli ve kesici silahlar, gümüş takılar, Tekirdağ yöresi kadın ve erkek kıyafetleri, hamam takımları, el işlemeleri sergilenmektedir. Karacakılavuz dokumaları ile eski Tekirdağ Yatak Odası teşhiri bu bölümde yer alır. d) Tekirdağ Odası: 19. yy. ve 20. yy. Başlarını canlandıran bir oda iç fonksiyonlarıyla tasvir edilmiştir. e) Açık Teşhir: Müzenin beş teraslı geniş bahçesinde Tekirdağ çevresinde bulunan Hellenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait mimari parçalar, lahitler, mezar taşları, yazıtlar, sütunlar, heykeller, mil taşları ve kabartmalar teşhir edilmektedir. Müzede 17.300 adet sikke, 4979 adet arkeolojik eser ve 1961 adet etnografik eser olmak üzere toplam 24240 adet eser mevcuttur.

RAKOCZİ MÜZESİ: Rakoczi Müzesi Macar prensi II. Ferenç Rakoczi’nin Tekirdağ’a 1720 yılında gelip ölüm tarihi olan 1735’e kadar içinde 15 yıl oturduğu dönemin Osmanlı mimarisi özelliklerini taşıyan bir Türk evidir. Macar Hükümeti tarafından 1932 yılında bir Macar mimarına aslına uygun onartılarak Müze haline getirilmiştir.Girişindeki Türkçe ve Macarca kitabede binanın ne zaman ve ne maksatla restore edildiği yazılmaktadır. İkinci kattaki büyük bir odada Macar istiklâl mücadelesi kahramanının yağlı boya bir tablosu ile muhtelif eşyaları ve tarafından yapılan tahta oymalarının kopyaları teşhir edilmektedir.

NAMIK KEMAL EVİ: Tekirdağ Namık Kemal Evi, Orta cami mahallesi, Namık Kemal caddesi No: 7 de, Namık Kemal Derneği, İl Özel İdaresi, Tekirdağ Eğitim Vakfı, Tekirdağ Belediyesi, Vakıflar, Okullar, Belediyeler, Gönüllü kuruluşlar ve tüm halkımızın desteği ile inşa edilmiştir.21 Aralık 1992 de temeli merasimle atılan bina, 21 Aralık 1993’te hizmete girmiştir.

ŞARKÖY ETNOĞRAFYA MÜZESİ: Şarköy Belediyesine tarafından yapılmıştır.Şarköy’ün tarihi, coğrafyası, kurtuluş mücadelesi, turizm zenginlikleri, doğal güzellikleri, folklorik değerleri, benzersiz belgeler, canlandırmalar, görsel sunumlar ve maketlerle anlatılmaktadır.

ÇORLU YILMAZ BÜYÜKERŞEN MUMYA MÜZESİ: Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen tarafından yapılan balmumu heykellerinin sergilendiği ve ilk olarak Eskişehir’de açılan ve dünyanın pek çok ülkesinde bulunan “ Madame Tussauds Müzesinin” Türkiye’de ilk örneği olan Heykeller Müzesinin ikincisi Çorlu Belediyesi tarafından tarihi Çorlu Belediye Binasından açılmıştır. Tarihi kişiler ile yerli ve yabancı ünlü (110) kişinin balmumu heykelinin yer aldığı Çorlu Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi’nde Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ve ailesinin yanı sıra yerli ve yabancı devlet adamlarının, sanatçıların, medya mensuplarının adeta canlıymış hissi veren balmumu heykelleri ziyaretçilerde hayranlık uyandırmaktadır. Ünlü kişilerin ölçülerinin alınıp özel fotoğrafları çekilerek Prof. Yılmaz Büyükerşen ve sanatçı ekibince uzun saatler boyunca uğraşlarla yapılan heykelleri, canlı görünümleri ile ziyaretçilerin oldukça ilgisi çekiyor. Cumhurbaşkanları, Başbakanlar, siyasi parti liderleri, yazarlar, bilim insanları, tiyatro ve sinema sanatçıları, ses sanatçılarının balmumu heykelleri bulunmaktadır.

ATATÜRK EVLERİ: Çorlu ve Ergene ilçelerimizde Ulusal Kurtuluş Mücadelemizin Başkomutanı, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Selanik’te doğduğu evin birebir benzeri yapılan, içerisinde imitasyon Atatürk’e ait eşya ve belgeler bulunmaktadır.

İBRAHİM BALABAN MÜZESİ: Tekirdağ Süleymanpaşa Belediyesi tarafından açılan müzede, Nazım Hikmet’in cezaevi arkadaşı ressam İbrahim Balaban’ın belediyeye bağışladığı tabloları ve kişisel dokümanları bulunmaktadır.

MÜZİK TEKNOLOJİLERİ MÜZESİ: Türkiye’de ilk olma özelliğini taşıyan Müzik Teknolojileri Müzesi; Süleymanpaşa Belediyesi tarafından açılmıştır. Şehir turlarına ev sahipliği yapan Müzik Teknolojileri müzesi, eski ve yeni müzik aletlerinin büyük bir emek sonucu toplanarak şehrin müzik kültürünü yansıtmak amacıyla oluşturulduğu bir atölyedir. Müzede ney, gitar, kanun, klasik kemençi, keman, bağlama, kaval, davil, viyola, darbuka, ud, tef gibi çok sayıda enstrüman ile müzik aletlerinin yapılış aşaması anlatılmaktadır. Müze binasında ayrıca söyleşiler ve mini dinletiler de yapılmaktadır.

ESKİ TEKİRDAĞ FOTOĞRAFLARI MÜZESİ:1922 yılında Lozan Mübadelesi nedeniyle Tekirdağ’dan Yunanistan’a göç eden Mavradis Ailesi’nin yaşadığı köşk Süleymanpaşa Belediyesi tarafından Eski Tekirdağ Fotoğrafları Müzesi’ne dönüştürülmüştür. Mavradis’in sahip olduğu 150 yıllık ve 1500’den fazla Tekirdağ Fotoğraflarından oluşan koleksiyon da Süleymanpaşa Belediyesine bağışlanmış olup bu müzede sergilenmektedir.

MURATLI ATATÜRK EVİ: Muratlı 1936 Yılında bir nahiye merkezi olup idari bakımdan Çorlu ilçesine bağlıdır. Bu sıralarda Tekirdağ ve çevresine Romanya’dan gelen göçmenlere örnek köyler yapılmakta, Trakya ve Tekirdağ’da örnek devlet çiftlikleri ve araştırma istasyonları kurulmaktadır. Atatürk bu yapılan görmek ve incelemek üzere 3 Haziran 1936 yılında Trakya Genel Müfettişi Kazım Dirik’le birlikte İstanbul’dan Çorlu’ya gelmiş, sonrada Kolordu Komutanı Salih OMURTAK ve Tekirdağ Valisi Haşim İŞÇAN ile görüşerek Muratlı’ya gelerek yeni göçmen köyü inşaatlarını gezmiştir. Atatürk bazı göçmen evlerine girip muhacirlerle konuşmalarda bulunup onları dinlemiştir. Atatürk daha sonra yanındakiler ile beraber istasyon civarında bir eve girmiştir. Bu evde yaşayan evin kızı Atatürk’e kahve ikram etmiştir. Ev o günün şartlarında çok iyi döşenmiştir. Atatürk memnun olmuştur. Kızım yaz der”Ey bahtlı göçmen, unutma üç Haziran’ı. Yurdun en büyük insanı, konuk oldu evinize, sevgi sundu hepinize.”

Atatürk’ün Muratlı’da ziyarette bulunduğu ev korumaya alınıp Kültür ve Turizm Bakanlığınca 2000 yılı içerisinde kamulaştırılmıştır. Restore edilmiştir.  İçine o dönemin fotoğrafları ve etnoğrafik eserleri konularak ziyarete açılmıştır.

MÜREFTE KUTMAN ŞARAP MÜZESİ: Kutman Şarapçılık tarafından Şarköy/Mürefte’de kurulan Kutman Şarap Müzesi, Türkiye’de alanında ilk ve tek Müze olma özelliğini taşıyor. Burada şarapçılık tarihine her şeyi görebilirsiniz.

HORA FENERİ: Marmara Denizinde Şörköy/Hoşköy kenarında rota feneri olarak inşa edilen Hora Feneri 1861 yılında Fransa’dan özel olarak getirilen malzemelerle Fransızlar tarafından inşa edilmiştir. İki saatte bir kurulan sarkaç sistemi ile çalışan Hora Feneri yirmi metre yüksekliğindedir.

KARAEVLİ ALTI HERAİON TEİKHOS KAZISI: Tekirdağ-İstanbul yolu üzerinde Tekirdağ’ın 10km kadar doğusunda Karaevli altı mevkiinde bulunan Trak şehrinde 2000 yılından bugüne Arkeolojik kazılar yapılmaktadır. Kazı başkanlı Prof.Dr. Neşe ATİK tarafından yürütülmektedir. Günümüzde yaşadığımız topraklara adını veren Traklar hakkında, bilgiler çok sınırlıdır. Bu nedenle, Türkiye Trakya’sında varlıkları bilinen, Trak yerleşmeleriyle ilgili araştırmalar ve kazı çalışmaları uluslar arası düzeyde büyük ilgi çekmektedir.

MARMARA EREĞLİSİ: Marmara Ereğlisi İlçesi Antik bir medeniyet üzerine kurulmuştur. Süre gelen kazılar her defasında ilçeye tarihten gelen değerler katmıştır. Antik çağda Perintos adıyla anılan küçük liman, gerek sahil, gerekse tarihi ile büyük ilgi görmektedir. Sahil girinti çıkıntılı uzayan keski kayaların arasındaki mağaralar ile çevrelenmiştir. Rüzgar hızı ile sürüklenen dalgalar doğal mağaralar oluşturmuştur. Antik çağdan kalan stadyum ve tiyatro kalıntıları, kent surları, Bizans Bazalikası sahil kadar çekicidir. İlçe adeta açık hava müzesi gibidir.

TRAKYA BAĞ ROTASI: “Trakya Bağ Rotası” Trakya Kalkınma Ajansının hibe desteği ile Trakya Turizm İşletmeciler Derneği tarafından gerçekleştirilen Tekirdağ Süleymanpaşa, Şarköy, Gelibolu bölgelerinde faaliyet gösteren oniki şarap butik  üreticisinin yer aldığı ve ortak hareket ettiği Türkiye’nin ilk Bağ rotası projesidir.

ABİGEM (AVRUPA  BİRLİĞİ İŞ GELİŞTİRME MERKEZİ) danışmanlığı sonrası Trakya Kalkınma Ajansı tarafından hibe desteği alan proje ile öncelikle bölgede dört farklı bağ rotası oluşturulmuş ve rotalar bir bütün haline getirilip Trakya Bağ rotası hayata geçirilmiştir.

Tekirdağ Bölgesi: Umurbey, Şato Nuzun, Barel Şarapçılık, Barbera – Şarköy Bölgesi: Melen Şarapçılık, Gülor, Şato Kalpak – Kırklareli Bölgesi: Arcadia, İrem Çamlıca, Vino De Sera – Gelibolu Bölgesi:Gali, Suvla

PROJENİN AMACI: Trakya Bölgesi genelinde şarap rotaları belirlenerek, sahip olduğu turizm potansiyelinin harekete geçirilmesini hedefleyen projeyi ziyaret eden yerli ve yabancı turist sayısının artırılması sonucu bölgede turizm sektörünün gelişimine, çevresel olduğu kadar sosyal ve ekonomik, sürdürülebilirliğine katkı sağlamaktır. (12) şarap üreticisi bir araya gelmiş ve proje kapsamında ortak tanıtım faaliyetlerini de  yürütmektedir.

TRAKYA BÖLGESİ VE TURİZM GELİŞİMİ :

Trakya Bölgesi, Ülkemizin en batısında Avrupa ile sınırımızı oluşturmaktadır. Bölge sahip olduğu bu jeo-stretejik önemi yanında birçok doğal ve kültürel değeri bünyesinde barındırmaktadır. Üç denize kıyısı olan bölge yarımada hüviyetindedir. Bölgenin güney ve kuzey kesimi sahip oldukları kıyı şeridi ile birlikte önemli orman varlığına sahiptir. Kuzeyde Karadeniz sahil kesimi ile güneyde Saros Körfezi ve Ganoslar bir eko-turizm alanı olarak çıkmaktadır. Bölge genelinde tarihi ve kültürel değere sahip bir çok yapı ve eser bulunmaktadır. Bölge Asya ve Avrupa kıtası arasında bir geçiş noktası olması dolayısıyla geçmişte pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Geçmiş döneme ait önemli yerleşim yerleri olarak Marmara Ereğlisi-Perintos, Vize-Bizya Antik Kenti, Edirne-Hadrianapolis Antik Kenti ve Enez-Ainos Antik Kenti ve Süleymanpaşa Karaevli altı Trakların ilk yerleşim yeri Heraion Teikhos bölgenin önemli arkeolojik alanlarıdır. Bahsedilen tüm bu çeşitlilik ve potansiyelin yanı sıra, bölgenin Turizm Master Planının önerileri doğrultusunda bir bütün olarak ele alınması zorunluluğu ve sürdürülebilir şekilde geliştirilmesi ihtiyacı bulunmaktadır. Doğal ve kültürel dokunun yenilenerek belli temalara dayalı olarak turizm tanıtım ve geliştirme faaliyetlerine odaklanılması bölgede turizmin gelişimi açısından önemlidir. Bu bağlamda Tarakya Bölgesi’nde üç ana Turizm Koridoru “Güney Trakya Turizm Koridoru”, “Kuzey Trakya Turizm Koridoru” ve “Trakya Kültür Koridoru” vardır.

İLİMİZDE ve TRAKYA’DA KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞININ İLGİSİNİ BEKLEYEN KONULAR:

1-ARKEOLOJİ VE ETNOĞRAF MÜZESİ: Müze binası 1927 yılında Vali Konağı olarak inşa edilmiştir. 1977yılında restore edilerek müze haline getirilmiştir. İlimiz sınırları içerisinde yapılan arkeolojik kazılardan çıkan arkeolojik eserler ile bölge halkında toplanan etnoğrafik eserler teşhir edilmektedir. Müze Teşhir salonları son derece yetersizdır. Müze envanterine kayıtlı yirmibeşbine yakın tarihi eser bulunmasına rağmen bunları çok az bir bölümü teşhir salonlarında sergilenebilmektedir. Eserlerin çok büyük bir bölümü müze depolarında durmaktadır. Tekirdağ Arkeoloji ve Etnoğrafya Müzesinin çağdaş müzecilik anlayışı ile ele alınmalı, müzecilik açısından daha uygun bir binaya taşınmalı, ve çevresindeki önemli arkeolojik alanlar ile birlikte kültür turizmi ürünü olarak geliştirilmelidir.

2-19.FIRKA BİNALARI: T ekirdağ/Süleymanpaşa Vatan Mahallesi 90 pafta, 626 ada 1 parselde (yeni 1461 ada, 163 parsel) yer alan eski Askeri Kışla binalarının bulunduğu alan olması nedeniyle Edirne Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulunun 03.12.1999 gün ve 5810 sayılı kararıyla Tarihi Sit Alanı olarak tescil edilmiştir. Tekirdağ/Süleymanpaşa Kumbağ sahil yolu Barbaros caddesi üzerinde, Marmara Denizine hakim küçük bir tepe üzerinde kurulu bulunan Tekfurdağı Askeri Kışla Binaları 19.yy.da inşa edilmiştir. Dikdörtgen planlı olup beş adet müstakil binadan oluşmaktadır. Aynı mimari uslüp ve planda  yapılan binaların üç adedi önde iki adedi arkadadır. Giriş üzeri tek katlı olup, taş ve tuğla kullanılarak yapılmıştır. Üzerleri kırma çatı ile örtülüdür.

Kendisine Tekirdağ’da 19. Fırkanın oluşturulması görevi verilen Mustafa Kemal 02 Şubat 1915 günü Tekirdağ’a gelmiş, çoğunluğu Tekirdağ, Muratlı, Hayrabolu, Malkara ve çevre köylerinden, bir kısmı da depo alaylarından gelen 19. Fırka askerlerini 25 gün gibi kısa bir süre içinde teşkilandırarak Ecebata (Maydos’a) götürmüştür. Sadi BORAN tarafından yayınlanan “Atatürk Mektupları” adlı kitapta Atatürk’ün Tekirdağ’da bir fırka hazılamakla meşgul olduğunu ve Maydos’a hareket eden  bu kuvvetlerin takriben 2 topçu alayı olduğu belirtilmiştir. Çanakkale Zaferinin kazanılmasında büyük kahramanlıklar gösteren bu askerlerin toplandığı ve askeri temel  eğitimlerinin yapıldığı binaların Çanakkale Savaşları ve İlimiz kültür tarihi açısından çok büyük önemi bulunmaktadır. Tarihi Askeri Kışla Binalarının bahçesinde ise bir Atatürk büstü vardır. Yapılan araştırmalar sonucunda Atatürk büstünün ünlü İtalyan heykeltıraş Pietro CANONİCA’ya ait olduğu anlaşılmıştır. 1925 yılında Atatürk’ün daveti üzerine ülkemize gelen, Taksim Cumhuriyet anıtını da yapmış olan Türkiye’nin muhtelif yerlerindeki okullara, Askeri birliklere ve kamu binalarına gönderilmiştir. Söz konusu Askeri Kışla binalarının atıl bir durumda kalması, çevresinin bakımsız ve harap bir durumda güvenlikten yoksun olması nedeniyle; Cumhuriyetimizin ilk yıllarına ait, yüksek sanat değeri taşıyan büstün yıllar boyu muhafaza edilebilmesi için, söz konusu büst Tekirdağ Müzesi bünyesine taşınmıştır.  Büstün orijinalinin bulunduğu yerde kaidesinin üzerine ise bire bir ölçeğinde yaptırılan, kalıptan dökülen imitasyonu, yeni bir Atatürk büstü yerleştirilmiştir.Bugün bu binalar Sağlık Bakanlığına tahsisli olarak atıl durumda bulunmaktadır. Binaların bazıları depo, bazı bölümleri ise sağlık müdürlüğünün alt kuruluşları kullanmaktadır. 19.Fırka ve 57. Alay Çanakkale savaşlarında destan yazmışlardır. Çanakkale’ye giden yol Tekirdaağ’dan başlar şiarını tarih sayfalarına yazdırmışlardır. Tekirdağ’ın Çanakkale savaşları esnasında  aynı zamanda stratejik bir önemi vardır.Liman, hastane, ve iskele oluşu sebebiyle; Savaş sırasında yüzlerce yaralı ufak tonajlı vapurlar taşınmış, demir iskeleden kolordu ve Memleket Hastahanelerine, İnönü İlkokulu bahçesindeki Kızılay Hastahanesine getirilip tedavi edilmiştir.(Kumluk semtinden başlayarak), Muratlı Caddesi yolu üzerine kadar büyük alana gömülmüştür. Bu gün Muratlı Caddesinde düzenlenmiş Şehitlik vardır.   15.Şubar 2012 tarihinde Tekirdağ İl Özel İdaresi bünyesinde zamanın Valisi Zübeyr Kemelek Başkanlığında Garnizon Komutanlığı, Tekirdağ Belediye Başkanlığı, Namık Kemal Üniversitesi Rektörlüğü, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü, Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcileri, Trakya Tursab Temsilciliği, Mimarlar Odası Temsilciliği, Tekirdağ Gazeteciler Cemiyeti,  konuya yakın sivil kişilerin katıldığı bir toplantı düzenlenmiştir. Toplantının amacını anlatan sunumu Önceki dönem Tekirdağ Milletvekili’de olan dönemin İl Özel İdare Genel Sekreteri Mustafa YEL tarafından yapılmıştır. Sayın Mustafa Yel özetle sunumunda;” Bu toprakları bize vatan yapan ve milletimizin geleceği için canlarını  ve bütün mallarını bir şekilde göz kırpmadan feda eden büyüklerimiz adına ve özellikle Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ilimizde Çanakkale Savaşları konusunda başlatmış olduğu hareket anısına bizlerde Tekirdağ Valiliği olarak, bütün Tekirdağ’lıların ve Tekirdağ’da yaşayanların özlemle bekledikleri 19.Fırka Müzesi’nin hayata geçirilebilmesi adına bu toplantıyı düzenledik. Bu konuda fikri, bilgisi ve ilgisi olan tüm değerli katılımcılara ulaşabilmekti ve bu toplantı sonucunda oluşturulacak proje fikriyle birlikte, bu yıl içerisinde projesi hazırlanıp, 19.Fırka Müzesi’nin mevcut yerinde hayata geçirilmesi temel hedefimizdir. “  demiştir.

-Toplantı sonucunda 19.Fırka Müzesi kurulması kararı alınmıştır. Bu hususta mevcut atıl durumdaki binaların ve alanın kullanım hakkı Sağlık Bakanlığı-Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğüne tahsisli alanda bulunan bir bina 19.Fırka Müzesi yapılmak amacıyla İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne on yıl süre ile geçici olarak tahsis edilmiştir. -Söz konusu binanın müze yapılması için İstanbul Röleve Müdürlüğü tarafından proje için yerinde incelenerek yaklaşık maliyet çalışması yapılarak keşif özeti de çıkartılmıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığı-Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından konuya ilişkin olumlu görüşlerin alındığına duyumlarımız arasındadır. Ancak binanın 19.Fırka Müzesi yapılması için Sağlık Bakanlığı-Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan 10 yıllık geçici tahsis süresi dolmuştur. Ancak 19.Fırka Müzesi yapılması için bir ilerleme kaydedilmediği Tekirdağ Kamuoyu açısından merak edilmektedir. Cumhuriyetimizin ilanının Yüzüncü Yılını kutladığımız bu günler de; Ulusal ve milli duyguların güçlendirilmesine en çok ihtiyaç duyduğumuz dönemi yaşıyoruz. Ben duyduğumda çok etkilendiğim bir söz var:” Bir ülkede yaşayanlar, o ülkeyi vatan yapmak için hayatlarını vererek şehit olanları saygı ile anmaz, onlara minnet duymaz, borçluluk duymaz, bir dua okumaz ise; o ülke insanları için hiçbir şey yapmaya değmez  ve o insanları felaketler bekler.” Tekirdağ Halkı olarak Çanakkale savaşlarında destan yazan 19. Fırka ve 57 alay ve şehitlerimizin de anıldığı şanımıza yakışır bir Müze yapılmasını ısrarla istiyoruz. 19.Fırka binalarının alanı yaklaşık 65 dönümdür. 19.Fırka Müzesi  rekreasyon alanı olarak düzenlenerek, Tekirdağ  Çanakkale Şehitler Anıtı ile birlikte bir kültür turizmi varış noktası olarak Kültür ve Turizm Bakanlığınca ön plana çıkartılmalıdır.

ARKEOLOJİK KAZILAR:

PERİNTOS BAZALİKA KAZISI: Marmara Ereğlisi’nin Kalekapı Meevkiinde Erken Bizans dönemine ait bazilikada Bakanlıkça kamulaştırılan alanda arkeolojik kazılar yapılmıştır. Kazı yapılan alanda mozaik taban ve tarihi eserler, mermer zeminler ortaya çıkmıştır. Ancak bir süre sonra kazının bittiği ve bu alanın ören yeri olarak hazırlanan proje ile yerli ve yapancı turistlerin ziyaretine açılacağı belirtilmiştir. Ancak uzun süredir atıl durumda bu tarihi alan beklemektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığının ilgisini beklemektedir.

KARAEVLİ ALTI HERAİON TEİKHOS KAZISI: Prof.Dr. Neşe ATİK tarafından hatırlandığı kadarı ile yirmi yıla yakın devam etmektedir. Traklar’ın ilk yerleşim yeri olarak bilinen alan büyük bir tarih hazinesini yer altında barındırdığı bölge halkı tarafından bilinmektedir. Ancak kazı için tahsis edilen ödenekler yetersiz olması nedeniyle söz konusu tarihi alanın ören yeri olarak turizme açılması gecikmektedir. Bölge kültür turizmi açısından da büyük bir kayıptır.

MARMARA EREĞLİSİ ANTİK PERİNTOS KAZISI: Prof.Dr.Zeynep KOÇEL ERDEM kazı başkanlığında geçen yıl başlatılan Antik Perintos Kenti kazısı başlatılmıştır. Bölge arkeolojik açıdan önemli bir değere sahiptir. Kazının ilk belirtilerinde antik tiyatronun izlerine de rastlanmıştır. Tekirdağ İlimiz sınırları içerisinde başlatılan Kültür Turizmi açısından önemli değerlere sahip Arkeolojik kazılara daha çok ödenek Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından tahsis edilerek yıl boyu devam edecek  kazı süreci planlanarak bölgemizin antik tarihi gün yüzüne çıkartılması hızlandırılmalıdır. Kültür Turizm açısından önemli bir destinasyon haline gelen ören yerlerine dönüştürülmelidir.

TRAKYA BÖLGESİ GELİŞİM KORİDORLARI:

KUZEY TRAKYA EKO-AGRO TURİZM KORİDORU: Trakya Bölgesi’nin kuzeyinde ve Karadeniz sahilinde yer alan Saray, Kofçaz, Vize ve Demirköy ilçelerinde, Kastro, Kıyıköy ve İğneada gibi önemli kıyı beldeleri ile birlikte orman köylerinin beraber değerlendirilmesi suretiyle koruma-kullanma dengesi çerçevesinde eko-agro turizm, kıyı turizmi, yeme-içme turizmi ve kültür turizmi Kültür ve Turizm Bakanlığının katkıları ile yerel işletmeci ve yatırımcılarda teşvik edilerek geliştirilmelidir.

GÜNEY TRAKYA EKO-AGRO TURİZM KORİDORU: Enez ve Keşan ilçe sınırları içerisinde bulunan Saros Körfezi Kıyı Şeridi ve Şarköy İlçe sınırlar içerisinde bulunan Ganoslar Bölgesi’nin; ekolojik yapısı yanında kültürel ve tarihi özellikleri de dikkate alınmak suretiyle,  eko-agro turizm, kıyı turizmi  ve kültür turizminin bu bölgede Kültür ve Turizm Bakanlığının katkıları ile bu bölge turizmi açısından geliştirilmesi önem arz etmektedir.

TRAKYA KÜLTÜR KORİDORU: Bölgemizde arkeoloji turizmi açısından Edirne, Kırklareli, Enez, Marmara Ereğlisi ve Vize ön plana çıkmaktadır. Bu yerleşim yerlerinde ki  kazı alanları ile birlikte müzeler birlikte değerlendirilmesi suretiyle bölgemizde önemli bir arkeoloji rotası oluşacaktır.

ROMAN MÜZİSYENLER KOROSU: Tekirdağ-Süleymanpaşa merkez ilçesinde Aydoğdu Mahallesi roman vatdaşlarımızın yoğunluklu olarak yaşadıkları bir mahallemizdir. İçlerinde çoğunluklu olarak roman müzisyenler ve halk oyunları oynayan yetenekli  yerel sanatçılarımız vardır. Roman Müzisyenlerimiz Kültür ve Turizm Bakanlığı/Eğitim ve Araştırma Genel Müdürlüğü tarafından sayıları 90’ı bulan roman müzisyene yerel sanatçı belgesi de verilmiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Kırşehir de kurulan Abdallar Korosu, Hacıbektaş ta Kurulan Semah  Topluluğu ,  Edirne’de kurulan Roman Halk dansları topluluğu gibi İlimizde de Bakanlığa bağlı Roman Halk Oyunları topluluğu ve Roman Müzisyenler korosu kurularak yerel sanatçılarımız değerlendirilmelidir.

TRAKYA BÖLGESİ TURİZM MASTER PLANI: Trakya kalkanıma ajansı tarafından 2013 yılında yaptırılan Trakya Bölgesi Turizm Master Planı güncelliğini yitirmiştir. Günümüz ihtiyaçlarına cevap veren ve Bölgemizin en az 50 yıllık geleceğinin planlandığı yeni bir Turizm Master Planı yapılmalıdır.

TRAKYA’DA CUMHURİYET DÖNEMİ KALKINMA MİRASININ SERGİLENMESİ: Trakya Bölgesinde Cumhuriyet dönemine ait kalkınma mirası envanteri çıkartılmalı ve çıkartılan bu öğelerin günlük yaşam ile etkileşim ve korunmasını sağlayacak  şekilde işlevsel yapılara dönüştürülerek restore edilmesi sağlanmalıdır. Sonraki süreçte ortaya çıkartılan bu yapılar arasında turizm güzergahı oluşturularak tanıtım ve pazarlanma faaliyetleri yürütülmelidir. Bu kapsamda öncelikle aşağıda belirtilen örnekler ele alınabilir. – Gar binaları(Edirne,Kırklareli)- Alpullu Şeker Fabrikası, Uzunköprü Tütün deposu, Edirne Eski Elektrik Santrali, v.b                        

ÇOK KÜLTÜRLÜ TARİHİ MAHALLELERİN YAŞATILMASI: Geçmiştin günümüze gelmiş olan tarihi mahallelerin resterasyon ve çevre düzenlemelerinin yapılması suretiyle turizme kazandırılması önemlidir. Söz konusu mahalleler dönemin tarihi ve kültürel yapısını yansıtacak şekilde restore edilmeli ve bu mahalleler yaşayan kültür sokaklarına dönüştürülerek açık hava müzesi haline getirilmelidir. Bu amaçla öncelikle; -Edirne’de Kaleiçi ve Karaağaç Mahallesi, Kırklareli’nde Yayla Mahallesi, Tekirdağ’da Ertuğrul Mahallesi, Uzunköprü’de Bulgar, Rum, ve Yahudi evlerinin bulunduğu mahalle, Enez’de Kalenin altında bulunan mahalle düzenlenmelidir.

MÜBADELE TURİZMİNİN GELİŞTİRİLMESİ: Mübadele taraflarının karşılıklı ziyaretlerinin turizm ürünü olarak geliştirilmesi bölge tanıtımına olumlu yansıyacaktır. Uzunköprü, Yeniköy, Marmara Ereğlisi, Kırklareli, Hamdibey, Uçmakdere Köyü gibi mübadele sırasında göç vermiş/göç almış noktalarda Yunanistan ve Bulgaristan ile karşılıklı ilişkilerin geliştirilmesine yönelik kulüp ve dernek faaliyetlerinin başlatılması gereklidir. Tarihi ve sosyolojik verileri dökümante ederek bölgede yaşanan göçle ilgili araştırma yapılması, karşı ülkelerde ilişki kurulacak noktaların belirlenmesi, başlatılacak tanıtım faaliyetlerine zemin oluşturacaktır. Bu yöndeki çalışmalar Dışişleri ve Kültür ve Turizm Bakanlıkları koordinesi ile yürütülmelidir. Barış Uluslar arası platformlarda da yankı bulacaktır. 

TURİZM DANIŞMA BÜROLARI: Tekirdağ-Süleymanpaşa Sahilinde Kültür ve Turizm Bakanlığı-İl Müdürlüğüne bağlı olarak faaliyet gösteren Donanımlı son derece içi ve dışı çok güzel düzenlenmiş Turizm Danışma Bürosu var idi! Süleymanpaşa Ak Partili Belediye Başkanı tarafından bu büro emrivaki olarak boşalttırılmıştır.Mevcut büro her ne akıl ise Zabıta Bürosu yapılmıştır. Turizm Danışma hizmetleri  bir  konteynır içinde hizmet vermeye mahkum ettirilmiştir. Tekirdağ da yıllardır İlimize gelen yerli ve yabancı turistlere danışma hizmetleri veriyordu. Turizm Danışma hizmetleri maalesef dönemin Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel tarafından engellenmiştir. 31 Mart yerel seçimleri ile göreve gelen yeni yeni Belediye Başkanımız Volkan Nallar yönetiminden Turizm Danışma bürosunun eski yerini yeniden tahsis edeceğini umuyor ve bekliyoruz. Tekirdağ İline bağlı Şarköy ve Marmara Ereğlisi yıl boyu yerli ve yabancı turistler tarafından yoğunlukla ziyaret edilmektedir. Marmara Ereğlisi; Antik kenti özelliği ve arkeolojik kazılar nedeniyle kültür turizmi , aynı zamanda ise deniz turizmi yönünden, Şarköy İlçemiz ise doğa turizmi, yamaç paraşütü macera turizmi, bağ rotası, deniz turizmi ve eko-agro turizm çeşitliliğine sahiptir. Bu iki ilçemizde yerli ve yabancı turistlere hitap edecek şekilde yabancı dil de bilen turizm danışma görevlilerinin de tahsis edildiği Turizm Danışma Müdürlükleri kurulması ihtiyacı duyulmaktadır. Bu hususta Kültür ve Turizm Bakanlığı yerinde araştırmalar yaparak, İlçe Turizm Danışma Müdürlüklerinin kuruluşu yapılmalıdır.

TÜRKİYE KÜLTÜR YOLU FESTİVALLERİ:  Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Ülkemizin Uluslar arası marka değerine katkıda bulunmak amacıyla değişik bölgelerde Türkiye Kültür Yolu Festivalleri düzenleniyor. Trakya Bölgesi Ülkemizin Avrupa’ya açılan kapısıdır. Özellikle Balkan ülkelerinde yaşayan soydaşlarımız ile Bölgemizin kan ve kültür bağı vardır. 2024 yılında Trakya Bölgesinde özelinde Tekirdağ’da Balkan ülkelerine de hitap eden Kültür Yolu Festivali yapılmasını istiyoruz. İnanıyoruz ki Ülkemizin Marka değerinin yükseltilmesinde  önemli bir katkısı olacaktır..              

Kaynaklar:1 Tekirdağ Kültür Envanteri. 2-Trakya Kalkınma Ajansı Trakya Master Planı 3-İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Tanıtım Broşürleri 4- Hikmet Çevik Tekirdağ Araştırmaları 5-Öksel Demir -Mavi Gözlü Kent Kitabı.6-Mehmet Altaş arşivi.

Güven Tekirdağ Gazetesi’nden alınmıştır.

TEKİRDAĞ CANLI HABER

reklam

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
reklam-->
reklam