İYİ PARTİLİ HAMŞIOĞLU YEREL BASINA SAHİP ÇIKTI MECLİSE ARAŞTIRMA ÖNERGESİ VERDİ - Tekirdağ Canlı HaberTekirdağ Canlı Haber

3 Haziran 2024 - 03:58

İYİ PARTİLİ HAMŞIOĞLU YEREL BASINA SAHİP ÇIKTI MECLİSE ARAŞTIRMA ÖNERGESİ VERDİ

reklam
İYİ PARTİLİ HAMŞIOĞLU YEREL BASINA SAHİP ÇIKTI MECLİSE ARAŞTIRMA ÖNERGESİ VERDİ
Son Güncelleme :

03 Şubat 2024 - 15:32

254 views
reklam -->

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı Hamşioğlu; yerel basının sorunlarına dair verdiği soru önergesi ile ilgili yaptığı açıklamada “Bu kadar köklü ve kutlu bir geleneğe sahip olan yerel basının, yok olmaya terk edilmesi kabul edilemez.” dedi.

İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı Hamşıoğlu, Yerel Basının sorunlarının araştırılması, tespiti ve bir an önce çözüme kavuşturulması için Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını teklif etti. Yerel basın için adeta bir ölüm fermanına dönüşen 30 Haziran 2021 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile yayınlanan ‘Tasarruf Tedbirleri Genelgesi’ Saraylardan, VIP filolardan, lüks konaklama ve ağırlama giderlerinden yapılmayan tasarrufun, kıt kanaat imkanla ayakta durmaya çalışan yerel basının ilan ve abonelik gelirleri üzerinden yapılabileceğini eleştirdi. Bu genelge ile yerel basını bitirmenin hedef alındığını ifade eden Hamşıoğlu, kriz anında ilk vazgeçilenin demokrasinin denge-denetleyici gücü olması temel hak ve hürriyetlerimiz açısından da endişe verici olduğunu belirtti.

“MEDYANIN, DEMOKRASİNİN DÖRDÜNCÜ GÜCÜ KABUL EDİLDİĞI DÜŞÜNÜLDÜĞÜNDE BU DEHŞET VERİCİ BİR SAYIDIR”

İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı Hamşıoğlu, 30 Haziran 2021 tarihli Tasarruf Tedbirleri Genelgesi gerekçe gösterilerek abonelik gibi en temel ve yaşamsal gelirlerinden bile mahrum bırakılan yerel gazetelerin, 8 Ekim 2022 günü Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren ve ‘Dezenformasyon Yasası’ olarak bilinen 7418 Sayılı Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile benzersiz bir otosansüre sürüklendiğini döviz kuru etkisiyle karşılanamaz hale gelen maliyetler ile Basın İlan Kurumu’nun ilanlardan yüzde 15’e varan oranda komisyon alması da içinde bulundukları krizi iyice derinleştirdiğini ve sonuç olarak yerel gazetelerin artan hızla kan kaybettiğini, hatta son 5-6 yılda bine yakın basın kuruluşunun kapısına kilit vurmak zorunda kaldığını ifade etti.

“TÜRK YEREL BASINI, DEMOKRASİNİN SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE İŞLEYEBİLMESİNİN VAZGEÇİLEMEYECEK UNSURLARINDANDIR”

İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı Hamşıoğlu; “Siyasette olduğu gibi medyada da “merkez” ve “makul” alan sistematik bir şekilde yok edilmiş, ulusal medya sektörünün ağırlıklı bölümü siyasal iktidar tarafından devşirilmiş, ‘muhalif’ olarak varlığını sürdürmeye çalışanlar ise kısmen marjinalleşme eğilimine girmiş, nihayetinde, toplum ortalamasını buluşturabilecek mecralar bir elin parmaklarını geçemez hale gerilemiştir.” dedi.

Hamşıoğlu, Yerel basının işlevini yerine getirebilmesi için alınması gereken önlemlerin tespit edilmesi hususunda Araştırma Komisyonu kurulmasını teklif etti.

Selcan Taşçı Hamşioğlu araştırma önergesinde şunları belirtti:

ARAŞTIRMA ÖNERGESİNİN GEREKÇESİ

Türk yerel basını, demokrasi tarihimiz ile yaşıttır. Mithat Paşa’nın Tuna Valiliği sırasında çıkardığı Tuna gazetesinden itibaren, yerel basın ile Osmanlı’daki “demokratikleşme” hareketleri paralel gelişme göstermiştir.

Bosna, Girit, Rodos, Yanya’dan Beyrut, Kudüs, Hicaz, Yemen’e, özellikle de isyan hareketlerinin baş gösterdiği vilayetlerde, ayrılıkçı propagandaya karşı önemli bir direnç hattı oluşturan Türkçe yerel gazeteler, Milli Mücadele’de de başlı başına bir cephe hüviyeti kazanmışlardır. Babalık, Öğüt, İrade-i Milliye, Hâkimiyet-i Milliye, İzmir Doğru, Balıkesir Doğrusöz, Balıkesir Ses, Aydın, Bursa Ertuğrul, Bursa İnkılâp, Yeni Adana, Kayseri Misak-ı Millî, Kastamonu Açıksöz, Sivas Mücahede-i Milliye, Sivas Gaye-i Milliye, Elazığ Satvet-i Milliye, İzmir Hukuk-u Beşer, Maraş Amal-i Milliye, Amasya Emel, Bolu Türkoğlu, Giresun Işık, Edirne Ahali, Erzurum Albayrak gibi gazeteler, Anadolu’nun dört bir yanında, canları pahasına Kuvâ-yıMillîye’nin sesi olmuş, Türk Milleti’nin uğradığı mezalimi dünyaya, Atatürk ve silah arkadaşlarının cesaret, azim ve kararlılıklarını da, ne olup bittiğinden tam olarak haberdar olma imkanı bulunmayan halka duyurmuşlar, işgale karşı direnişin teşkilatlanmasında belirleyici rol oynamışlardır.

Başta Hasan Tahsin olmak üzere şehitler vermişler, gazi olmuşlardır. Bu kadar köklü ve kutlu bir geleneğe sahip olan yerel basının, yok olmaya terk edilmesi kabul edilemez. Siyasette olduğu gibi medyada da “merkez” ve “makul” alan sistematik bir şekilde yok edilmiş, ulusal medya sektörünün ağırlıklı bölümü siyasal iktidar tarafından devşirilmiş, ‘muhalif’ olarak varlığını sürdürmeye çalışanlar ise kısmen marjinalleşme eğilimine girmiş, nihayetinde, toplum ortalamasını buluşturabilecek mecralar bir elin parmaklarını geçemez hale gerilemiştir. Bu ortamda, güçlü ve bağımsız bir yerel basının varlığı her zamankinden daha elzemdir.

Ancak, Türkiye’de hemen her alanda, hatta zaman zaman milli güvenlik için tehdit oluşturabilecek alanlarda teşvik edilen ‘yerelleşme’, iş demokrasinin dördüncü kuvveti olan medyaya gelince ısrarla göz ardı edilmektedir.

30 Haziran 2021 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile yayınlanan ‘Tasarruf Tedbirleri Genelgesi’ yerel basın için adeta bir ölüm fermanına dönüşmüştür. Saraylardan, VIP filolardan, lüks konaklama ve ağırlama giderlerinden yapılmayan tasarrufun, kıt kanaat imkanla ayakta durmaya çalışan yerel basının ilan ve abonelik gelirleri üzerinden yapılabileceğini düşünmek bile trajikomiktir. Genelge, yerel basını bitirmenin kılıfından ibarettir.

Kriz anında ilk vazgeçilenin demokrasinin dördüncü ve denge-denetleyici gücü olması temel hak ve hürriyetlerimiz açısından da endişe vericidir.

Yerel basın; döviz kuru dolayısıyla kağıt ve matbaa maliyetlerin karşılayamaz hale gelmiş, yerel yönetim ve güç odaklarının baskısı altında bağımsızlığını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalmış, Basın İlan Kurumu ile birlikte Valileri de “reklam veren” pozisyonuna yerleştiren sistem dolayısıyla, işlerini yapmak ile “reklam verenlerini mutlu etmek” arasında sıkışmış, güya nitelik ve etkinliği arttırmak üzere teşvik edilen birleşmelerle çok sesliliğini yitirmiş, 18 Ekim 2022 günü Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7418 Sayılı Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile internet ortamında benzersiz bir otosansüre sürüklenmiş,  1 Şubat 2023 günü Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Resmi İlan ve Reklam Yönetmeliği ile karşılayamayacağı istihdam ve vergi giderlerinin altında kalmış, zaten düşük olan reklam gelirlerinden yüzde 15’ini Basın İlan Kurumu’na komisyon olarak ödemek durumunda bırakılmış, reklam vergi oranları dolayısıyla zaten sınırlı olan reklamlarını da kaybetmiş, uçuk seviyedeki frekans tahsisi, uydu yayın lisansı ve aylık uydu ücretlerinden nefesi kesilmiş, ekonomik koşullarla orantısız ağır ve yoğun çalışma şartları dolayısıyla nitelikli işgücü istihdamı şansı kalmamış, tehdit ve şantaj unsuru görülmeye başlanmış haldedir.

Velhasıl, son birkaç yıl içinde bine yakın yerel basın kuruluşunun kapısına kilit vurmuş olması konunun vahametinin en açık delilidir. 1931 yılından bu yana devletin destek ve teşvik alanı içinde bulunan yerel basının işlevini yerine getirebilir hale gelmesi için TBMM üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir.”

TEKİRDAĞ CANLI HABER

reklam

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
reklam-->
reklam