-->

6 Kasım 2022 saat 23.00 banyoda yüzümü yıkadım ve yatak odasına gitmek için dönüş yaparken ayağım kaydı ve sırt üstü beton zemine düştüm…

15 yıldır Yeniçiftlik’de ki evimde tek başıma yaşıyorum.88 yaşındayım. Allaha şükür 65 yıllık ehliyetimle gideceğim her yere motosikletimle gidiyorum.

Bayılmışım… Ayıldığımda banyoda sırt üstü yatıyordum. Sırtımın sol tarafın da ağrı var. Epey uğraşı verdikten sonra ayağa kalkıp 112 den yardım istiyorum. Marmaraereğlisi’nden cankurtaran geliyor ve beni M.Ereğli Devlet Hastanesi Acil servise götürüyor.

Acil servisin de 2 görevli var.Doktor değiller. Durumumu telefon ile nöbetçi doktora aktarıyorlar. Nöbetçi doktorun verdiği talimatla usulen KÜREK KEMiĞİMİN röntgeni çekiliyor ve doktor olmayan görevlilerin ifadesine göre iş büyük ve benim ÇORLU DEVLET HASTANESİ’NE gitmem öneriliyor.

1 saate yakın acil serviste sedye de bekliyorum. Tekirdağ’dan geIen başka bir ambulansla Çorlu Devlet Hastanesi acil bölümüne götürüldüm. Çorlu Devlet Hastanesinin acil bölümü kalabalık olmasına rağmen tahminen 10 yatak boş. Genç doktorlar ilgi gösteriyor.

WC’ye gitmem gerekiyor. Evden çıkarken yatak kıyafetiyle çıkıp ambulansa binmiştim. WC’ye gidebilmem için birinin yardımına ihtiyacım var. Avazım çıktığı kadar yardım istiyorum. Çorlu Devlet Hastanesi acil servis de kilolu, gösterişli, kuvvetli sivil güvenlik görevlileri var. Bu görevlilerden birinin yardımıyla Sürgü getirilmesini rica ediyorum.İsteğim yerine getiriliyor.

Bu defa yattığım yatakta battaniye yok. Hava soğuk. Üşüyorum ve yine bağırmam üzerine lütfen bir battaniye getiriliyor.

Kürek kemiği kırılmalarında alçı kullanılmıyor. Sol elimi belimin üstüne getirip sargı bezi ile boynuma astılar ve orada 10 gün yattım. Size yemin billah bu 10 gün içinde; ortopedi doktoru ile tanışmak kısmet olmadı. Ne hikmetse yüzünü göstermedi bana.

Beni hastanenin cerrahi bölümünde 2 kişilik odaya aldılar. Yanıma hastanede görevli tahminen temizlikçi ya da yemek dağıtıcısı geldi. Sana acilen refakatçi lazım dedi. 24 saat yanımda ki yatakta yatacak 3 öğün yemek yiyecek sadece beni wc’ye götürme görevi için ki o da günde 5-6 kez benden istenen ücret tam 1000 TL.

Şok oldum. Emekli bir insandım. Biraz fiyattan kır dedim.750 TL dedi. Sonra 600 TL’ye indi.

Çorlu Devlet Hastanesi’nin acil servisinde işi gücü olmayan 16 kişi var. Hastaneye gelen yemek malzeme çuvallarını, gelen ilaçları, taşıma işini bu kişiler yapıyor. Bu göreve karşı bu kişiler hastanenin boş yataklarında yatıyor ve günde 3 öğün ücretsiz yemek yiyor. Az önce bahsettiğim 1000 TL refakat ücreti isteyen kişiler de bu kişiler. Hastabakıcılık hakkında hiç bilgileri yok. Hasta ile yalnızken yerden yere vuruyorlar. Yanlış anlaşılmasın dayak anlamında değil. Söyledikleri sözlerle insanın moralini yok ediyorlar.

“Sabahtan akşama kadar senin b.nu temizliyoruz.” Gibi sözleri bolca var.Gece uyuyorlardı. Ayrıca benim refakatçim gündüz boyunca en az 5 kez sigara molası adı altında odadan çıkıyor 45 dakika sonra dönüyordu. Ücret her 24 saat sonra alınıyordu. İş sağlama bağlanıyordu. Hastaların yakınları geldiğinde, korku belası bu konuyu şikayet haline getiremiyorlardı.

Şimdi çok önemli konuya girelim. Op. Dr. Recep Selvioğlu 35 yıllık bir operatör. Bu doktor sempatik ama garip bir bakışı var. Ameliyatlara girmiyor. Devamlı servis bölümünde. 2009 yılında AKP’den Çorlu Belediye Başkan Adayı olmuş ancak kazanamamış. İnternet sayfasında Tekirdağ içinde ki hastanelere tayini çıkmış ama yine Çorlu Devlet Hastanesine dönmüş. Hatta bir ara Başhekim dahi olmuş.

Hastaneye girdiğimin 3 üncü günü idi ve bana geldi, sana dedi SONDA takacağız. Beni alt kata indirdi orada 2 hasta bakıcı erkek bana sonda takma işine girişti. Başarılı olamadı ve ben de rahatsız etmeyecek şekilde prostat var. Kabak çekirdeği ile ilaçsız durumu idare ediyorum. Netice de beni kan revan içinde bıraktılar. Bu yetmiyormuş gibi bu deneme işi bizzat doktorun kendiside uğraşmasına rağmen başarılı olamadı. Kanama devam etti. Bizzat doktora en az 5 defa beni üroloji doktoruna götürün dememe rağmen götürülmedim. En son olarak hastaneden çıkmama 2 gün kala gece yarısı saat 03.00 2 genç yeni mezun hemşire geldi. Onlar da denedi. Yine kanama devam etti. Bu sefer tedbirli gelmişlerdi. Gelirken bir gömlek ve alt pijama gibi giysi getirmişlerdi. Kan lekesi olan çamaşırları çıkarttılar ve getirilen giysileri giymemi istediler. Kanama devam ediyordu.

Hastaneden çıkar çıkmaz soluğu Tekirdağ Şehir Hastanesinde aldım. Üroloji doktoru ATALAY beye muayene oldum. Hemen görüntü alınmasını, kan ve idrar tahlilleri istedi. Sonuçta kanama mikrop kapmış. Antibiyotik dahil 6 ilaç yazıldı ve 1ayda normale dönüştü. Ancak hayatımda ilk kez idrar kaçırma olayı başladı.Bu defa aynı hastane de başka bir üroloji uzmanına gittim. Bana 1 ilaç yazdı. Sen iyileşirsin dedi ancak zaman lazımmış. İlacı almaya başladım. Bende ritim bozukluğu ve yüksek tansiyon var. Meğer benim durumumda olanların bu ilacı kullanmaları ölüme götürüyor. Tabii ki ilacı kestim.

Sonradan Sağlık il Müdürüne olayı anlatan ve bakanlığa havale edilmesini istediğim yeni bir dilekçe yazdım. İl Sağlık Müdür Yardımcısı Zafer bey beni telefonda aradı. Eve kendi arabasını yollayıp şehir hastanesin de başka üroloji uzmanına götürdü. O doktor yine tek ilaç yazdı. Bu ilaçsa erkeklerin göğüslerini büyütüyormuş. O ilacı da mecburen kestim.

Çorlu Devlet Hastanesinde ki Cerrah Recep Selvioğlu 10 günlük hastane de yatışım esnasında bana 2 ünite kan verdi ayrıca her gece bana ne iğnesi olduğunu bilmediğim iğne yapılıyordu. E nabız bölümünde kan verildiğine ve İğne yapıldığına ait emare göremedim. Yoksa bize hastanelerde yapılan her şey kayda alınmıyor mu?

Güven Tekirdağ Gazetesi’nin 37. Sayısından alınmıştır.

.TEKİRDAĞ CANLI HABER