“TEKİRDAĞ’DA 4 YILDA 97 OKUL TAHLİYE EDİLDİ 9’U YENİDEN YAPILABİLDİ” - Tekirdağ Canlı HaberTekirdağ Canlı Haber

7 Ekim 2024 - 20:45

“TEKİRDAĞ’DA 4 YILDA 97 OKUL TAHLİYE EDİLDİ 9’U YENİDEN YAPILABİLDİ”

reklam
“TEKİRDAĞ’DA 4 YILDA 97 OKUL TAHLİYE EDİLDİ 9’U YENİDEN YAPILABİLDİ”
Son Güncelleme :

19 Eylül 2024 - 16:56

154 views
reklam -->

İyi Partili Hamşıoğlu Eğitim Sorunlarını Gündeme Taşıdı

İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı Hamşıoğlu, eğitimde yaşanan sorunları düzenlediği basın toplantısı ile tekrar gündeme taşıdı.

Eğitim sistemindeki rezillikleri, öğrencilerimizin çektiği çileleri, Tekirdağ başta olmak üzere öğrencilere resmen yaşatılan işkenceleri paylaşan İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı Hamşıoğlu, açıklamasında şunları söyledi:

“ŞİMDİ TEMİZLİĞİNİ DE VELİLER Mİ YAPSINLAR?”

“Biliyorsunuz, 29 Ağustos 2024 tarihli Resmi Gazete’de bir yönetmelik yayınlandı; İşgücü Programlarının Yürütülmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında… Buna göre okullarda (kamu kurumlarının) haftanın üç günü temizlik görevlisi çalışacak. O da okul müdürleri 8 bin küsur liraya çalışacak insan bulursa! Devlet okullarının tuvalet kağıtlarını zaten veliler alıyordu, sabunlarını zaten veliler alıyordu; Napsınlar şimdi temizliğini de veliler mi yapsınlar? Ne bu şimdi; Çocukların sağlığını koruyucu tedbirleri almak yerine sağlıklarını tehlikeye atacak bir düzene mecbur bırakmak istismar değil mi? Kötü muamele değil mi?

“BİR ÇOCUĞUN EĞİTİM HAKKI ÜZERİNDEN İSTİSMARI DEĞİL Mİ!”

Bir diğer konu; Taşımalı eğitim. İYİ Parti olarak en büyük itirazlarımızdan biri oldu hep köy okullarının kapatılması. Bunun sosyolojik sonuçları… Bunun köylerin boşalmasına paralel tarım ve hayvancılığın köküne dökülen kibrit duyu da olması, bir başka milli güvenlik sorunu olan gıda krizine de yol açması apayrı ve mutlaka üzerinde durulması gereken bir konu Aileler açısından ekonomik yükü keza öyle… Ama bir de bu çocukların sabah karanlığında yollara çıkması, gece karanlığında evine dönmesi, okula gitmenin fiziki ve mental işkenceye dönüştürülmesi, cezaya dönüştürülmesi ne; kötü muamele değil mi? Bir çocuğun eğitim hakkı üzerinden istismarı değil mi!

“TEKİRDAĞ’DA BİR OKUL BİNASINA DÖRT AYRI OKULUN TABELASI ASILMIŞ”

Ve gelelim bugün bu toplantıyı düzenlememin asıl vesilesine; Ben bu fotoğrafı geçtiğimiz yıl da Genel Kurul’daki bir konuşmamda kürsüden gösterdim; çok normalmiş gibi maalesef, neredeyse tek satır haber olmadı! Ülkenin en müreffeh varsayılan, gelişmiş varsayılan, imkanları en geniş varsayılan, yaşam tarzı ve standardı bakımından “Avrupalı(!)” varsayılan şehirlerinden Tekirdağ’da, bir okul binasına dört ayrı okulun tabelasının asılmış olması, bu dört ayrı okulun öğrencilerinin güvenlik eksikliği, hijyen eksikliği, disiplin eksikliği, öğrenim kalitesinde gözle görülür düşüşe rağmen “eğitim alabildiği” iddiasının ne kadar içi boş olduğu yok sayıldı. Bu kabul halinin bonusu; Bu öğretim yılında aynı ilçede bir okul binasında daha, bu defa Melek Üner İlkokulu binasında “üç okul” birleştirildi. Doğanbey İlkokulu ve Hasan Yılmaz Kurt Ortaokulu da burada eğitim görecek…  İzmir’de Konak’taki buna benzer Necatibey Ortaokulu’nda tam beş ayrı okulun tabelasının asılı olduğunu gösteren fotoğraf ortaya çıkmasa belki bu sorun yine konu olmayacaktı…

“TEKİRDAĞ’DA 4 YILDA 97 OKUL TAHLİYE EDİLDİ 9’U YENİDEN YAPILABİLDİ”

Önce Tekirdağ’a dair birkaç cümle söyleyeyim: Milli Eğitim Bakanlığı’nın konuyla ilgili soru önergeme verdiği cevaba dayalı veriler; 4 yılda 97 okul tahliye edildi; 9’u yeniden yapılabildi. Tekirdağ Valisi Recep Soytürk’ün göreve gelmesinden sonra bunun ilin “öncelikli sorunu” olarak ele alındığını görüyoruz. Bir, bir buçuk yıl içinde ihalesi ve yer teslimi yapılmayan okul kalmamasına dönük bir gayreti var; TOKİ’nin geciktirdiği okulların ihalelerini yapımını Valiliğin üzerine devralmasını, bu gayretin hakkını teslim ediyoruz. Ve fakat diğer yanda da 2019 yılından itibaren, -beşinci yılına girecek- fecaat bir hal var. Büyüyen bir isyan var, vekili olduğumuz milletin feryadı var ve onu duymak, duyurmak vazifemiz var: İlkokul birinci sınıfta kayıt olup da, kayıt olduğu okulunda hiç okuyamadan, ilkokulu bir başka okulda sığıntı, hadi misafir diyelim, böyle bitiren öğrenciler var benim ilimde.  Düşünün çocuğunuzu bir okula yazdırıyorsunuz ama aslında hangi okula gidecek bilmiyorsunuz; Okul var ama yok! Beş yıldır ikili eğitim gören binlerce çocuk var benim ilimde! Nüfusu 1 milyonu aşan, her yıl ve oranı artarak göç alan, yani bu yıkımlar tahliyeler olmasa dahi her yıl yeni dersliklere, 10 yeni binada 24 derslikli okula, ihtiyaç duyan Tekirdağ’da okul sayısının azalmasının sonuçlarını gözünüzde canlandırabiliyor musunuz?

BAKANA SORDU; “SİZ KENDİ ÇOCUKLARINIZIN BÖYLE BİR OKULDA OKUMASINI İSTER MİSİNİZ?”

Ben buradan öncelikle Hayrabolu İlçe Milli Eğitim Müdürüne, Sonra İzmir Konak İlçe Milli Eğitim Müdürüne, İl Milli Eğitim Müdürlerimize, Ve aslında sadece deprem bölgesindeki 11 ilde yıkılan 72, ağır hasar görmüş  504, yine hasarlı durumda 3 bin 368 okul binası olduğu doğrultusunda doğrudan Milli Eğitim Bakanı’na seslenmek istiyorum: Böyle olur mu Bakan Bey! Bakmaktan vazgeçip, görmeyi mi deneseniz acaba? Siz kendi çocuklarınızın böyle bir okulda okumasını ister misiniz? Türkiye’nin her yerinde sayıları giderek artan bu toplama okullarda; Eğitim kalitesi düşüyor, başarı oranları düşüyor.  Hijyen sağlamak güçleşiyor; çocuklardaki salgın hastalık oranı yükseliyor. Disiplin sağlamak imkansız hale geliyor, -güvenlik zaten yok- bir disiplin sağlama imkanı olmayınca, hem öğrenci hem öğretmenler için ciddi tehditler baş gösteriyor.

“KENDİ ÇOCUĞUNUZA LAYIK GÖRMEDİĞİNİZİ BAŞKA ÇOCUKLARA NASIL LAYIK GÖRÜRSÜNÜZ?  “

Ayrıca; Hangi uzmanla konuşursanız konuşun; Uyuşturu ve akran zorbalığı; okul çağındaki çocuklar için iki temel tehlike durumundayken Bu okullar aynı yaş grubu öğrenciler için bile yeterince riskliysen bir de ayrı kademeler birleştirilmiş; İlk kademe ile ikinci kademe hatta anaokulu bir araya getirilmiş… Hayrabolu’da; İlkokul birinci sınıf örencisiyle, ikinci kademe son sınıf öğrencisi; 6 yaşında çocukla 13-14 yaşındaki çocuk aynı tuvaleti kullanacak; aynı kantini, aynı merdiveni; Olur mu ya!İkili öğretim yapılacak; ikinci kademeyi öğlenci yapmışlar; LGS’ye girecek çocuk gece vakti evine gidip de ne zaman ders çalışacak, sınava hazırlanacak! Tekrar soruyorum: Siz kendi çocuğunuza bu şartlarda eğitim aldırır mısınız? Kendi çocuğunuza layık görmediğinizi başka çocuklara nasıl layık görürsünüz? 

“ÇOCUKLARIN ÜÇTE BİRİNİN OKULA AÇ GİTTİĞİNİN BİLİNDİĞİ BİR ORTAMDA ÖĞRENCİLERE BİR ÖĞÜN ÜCRETSİZ YEMEK VEREMEYEN SİSTEM”

Anayasa’nın 42’nci maddesine göre; Kimse eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakılamaz! Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılâpları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Devlet okullarında parasızdır… Burada sıralanan hak ve sorumluklulukların başından sonuna ihlal edildiği bu tablo karşısında; Tekirdağ Milletvekili olarak bütün hemşehrilerime, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı olarak da Türk Milleti’ne söz veriyorum; Okula aç giden çocukların, beslenme çantası boş kalacak çocukların meselesi -yine- meselemiz olacak… Bakın ben demiyorum, önceki Sağlık Bakanı Fahrettin Koca diyor ki; “Okul çağı, çocukların zihinsel ve fiziksel aktivitelerinin yüksek olduğu bir dönemdir. Dengeli ve yeterli beslenmeleri önem arz eder. Çocuklarımızın 3 ana ve en az 2 ara öğün olacak şekilde beslenmeleri uzmanlarca önerilmektedir.” Bırakın beş öğünü, çocukların üçte birinin okula aç gittiğinin bilindiği bir ortamda öğrencilere bir öğün ücretsiz yemek veremeyen bu sistem meselemiz olacak…

“KENDİ ÇOCUKLARINI YABANCI KOLEJLERDE OKUTUP TOPLUMA İMAM HATİP GÜZELLEMESİ YAPILIYOR”

Ücretli, çok çok fahiş ücretli ulaşım meselemiz olacak, çocukların okullarını kapatıp, taşımalı eğitime mahkum edip, sonra da tasarruf tedbiri diye onları taşıma sistemi dışında bırakan bu gelecek düşmanlığı meselemiz olacak… Özel okullaşmayı teşvik eden zihniyet meselemiz olacak… Kendi çocuklarını yabancı kolejlerde okutup topluma İmam Hatip güzellemesi yapan, kendi çocuklarını uluslararası müfredatlı okullarda okutup da bizim çocuklarımızı sınıflarda maket tabutlar başında ağıt yaktırılan, kefen altına sokulan, Kubilay gibi Cumhuriyet şehitlerinin katillerini kutsayan ÇEDES skandalına maruz bırakan riyakarlık meselemiz olacak….

“ATATÜRK’SÜZ MÜFREDAT MESELEMİZ OLACAK”

Son bir yılda bilinen 66 çocuk iş cinayetlerinde can verdi;  MESEM’lerle hayata tutunacak bir mesleğe sahip olmaya çalışırken hayatını kaybeden çocuklar meselemiz olacak… Atatürk’süz müfredat meselemiz olacak…  Bilimsellikten uzaklaşan müfredat meselemiz olacak… TBMM açılınca görüşmeye devam deceğiz; Formatlanmış öğretmen projesi meselemiz olacak… Mobbingi kurumsallaştıran meslek kanunu meselemiz olacak… Deprem bölgesindeki okulsuzluk, sınıfsızlık, öğretmensizlik, imkansızlık meselemiz olacak… Fırsat eşitsizliği meselemiz olacak…”

TEKİRDAĞ CANLI HABER

reklam

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
Mehmet Varlı 22 Eylül 2024 / 21:37 Yanıtla

Okullar kadar pansiyon binalarıda dikkate alınmalı. Anadolu Lisesi, İmam Hatip Lisesi buna örnektir. Ayrıca turizm otelcilik, Aydoğdu’da İnönü İlkokulu, otopark olarak kullanılıyor, Ortaokulu yıkılıp halen yapılmadı. 100 Yataklı Devlet hastanesi, İl sağlık ve il tarım orman müdürlüğü yeni hizmet binaları, millet bahçesi 2. etap, aile ve sosyal politikalar il müdürlüğü gibi projelerde yapılmadı maalesef, yapılsa keşke ya. 🙁

reklam-->
reklam