-->
Öncelikle belirtmek isterim ki iki hizmet de çok memnun olduğum hizmetler.
İhtiyaç sahibi kim varsa, kim onun boğazından bir yudum sıcak çorba geçmesini sağlıyorsa Allah ondan razı olsun.
Çünkü bu devirde bırakın iyi yaşamayı o günü yaşamış olmak, yok olmadan hayatta kalmak bile büyük başarı.
Sonumuz hayır olsun…
Biz dönelim konumuza; Aşevi’ne mi yoksa Kent Lokantası’na mı daha çok ihtiyacımız var?
Aslında çok eskiye gidersek halk ekmek büfeleri ile başladı her şey.
Daha uygun fiyata vatandaşa ekmek ulaştırmaktı amaç.
Büyükşehirlerde çeşitlendi; ekmek, süt, su vb. ürünler belediyenin yatırımları ile uygun fiyata halk ile buluşturulmaya başlandı.
Aşevi de uzun yıllardır var olan bir gelenek.
Konuyu Tekirdağ Süleymanpaşa ilçesi özelinde değerlendirmek istiyorum.
2015 yılında Süleymanpaşa Belediye Başkanı Ekrem Eşkinat zamanında temelleri atılmış, her geçen yıl gelişerek hizmet vermeye başlamış, günlük 4 çeşit sıcak yemeğin 1500 kişinin kapısına kadar tamamen ücretsiz olarak götürüldüğü muazzam bir sistem.
Cüneyt Yüksel ve Hüseyin Uzunlar dönemlerinde de devam eden bu sistem Volkan Nallar ile de hız kesmeden sürüyor.
Hatta Volkan Nallar’ın içinde bulunduğu büyük borç yüküne rağmen Aşevini daha da geliştirip daha çok vatandaşa sıcak yemeği götürme projesi olduğunu da biliyorum.
Altını tekrar çizmek istiyorum; aşevinde üretilen, günlük 1500 kişinin kapısına kadar giden, tamamen ücretsiz, 4 çeşit yemek!
Gerçekten ihtiyaç sahibi 1500 kişi bu hizmetten yararlanıyor.
Süleymanpaşa Belediyesi’nde görev yaptığım yaklaşık 5 yıllık süreçte işim gereği ihtiyaç sahibi vatandaşları ve yaşam alanlarını çok kez görüp bundan çok emin oldum.
Peki böyle bir hizmet varken Kent Lokantasına gerçekten ihtiyaç var mıydı?
Kesinlikle var!
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun başlattığı ve çok ses getirerek Türkiye’nin dört bir yanına yayılan, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Candan Yüceer ve Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay’ın da şehrimizle tanıştırdığı hizmet.
Günlük ortalama 450-500 kişilik yemek çıkıyor. 4 çeşit, gelip yiyorsunuz ve 75- 80 TL para ödüyorsunuz.
Her gelen ihtiyaç sahibi mi?
İşte o da gelenin vicdanına kalmış bir şey…
Aslında nereden baktığımıza da bağlı.
Orta sınıfın yok olduğu günümüzde Kent Lokantası da aslında ihtiyaç sahibine değil onun bir üstündeki basamak olan asgari ücret alan ya da almaya çalışan halka hitap ediyor.
Bu projenin çok daha fazla büyüyeceğinden hiç şüphem yok.
Hele ki Eskişehir’in efsane Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in yaptıkları, yapmak istedikleri incelenirse ay sonunu zor getiren vatandaşın cebini rahatlatmak için yapılamayacak şey yok.
Hatta vatandaşa ucuz et verecek et marketin de Süleymanpaşa’da hazırlıkları çoktan başladı.
Son bir hatırlatma yapmak istiyorum.
Belediyeler kar amacı gütmeyen kuruluşlardır.
Daha fazla sosyal yardımlar ile bu halk daha uzun süre ayakta kalabilir.
Yeter ki kötü niyetli kişilere izin vermeyelim…
Saygılarımla…
Güven Tekirdağ Gazetesi’nin 76. sayısından alınmıştır.
TEKİRDAĞ CANLI HABER
-->
