


Geçtiğimiz hafta 10 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutladık. Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi ve Süleymanpaşa Belediyesi, Marmaraereğlisi Belediyesi, AK Parti İl ve İlçe Başkanlıkları ile Lokantacılar Derneği Başkanı gazetecilere kahvaltı veya akşam yemeği ile günün anısına hediyeler verdiler. Senede bir gün çalışan gazetecileri hatırlamak ve onları ağırlamak yeterli mi? Onlar sizlerden bunu mu istiyor? Gazetecilik mesleğinde görev yapanların veya gazetesini çıkarmak için çaba harcayanların sizlerden beklediği bu mudur?
Sizler gerçekten onların bu görevi yaparken nelerle uğraştıklarını, kimlerden nasıl muameleler gördüklerinin, gazetelerini sizlerle buluşturmak, size ulaştırabilmek adına nelerle savaştıklarının farkında mısınız? Onları gerçekten anlıyor ve neler yaşadıklarının görüyor musunuz? Ulusal basının gelir kanalları fazla olabilir ama yerel basının gelir kanalları hiç de bu kadar fazla değil; yerel basın abonelikler ve 2 bayram, bir yılbaşında mesaj alabiliyorlar. Resmi bayramlarda kaç kişi veya kurum mesaj veriyor? Kaçınız yerel basına destek olabilmek için abone olmayı düşünüyorsunuz? Bunu düşünenlerin sayısı çok az ama başı sıkıştığında koştukları yerel basın oluyor. Olması gereken bu mudur?
Bazı kurumlar Basın İlan Kurumu’nda kayıtlı değil diyerek yerel gazetelerin bazılarına abone olmuyorlar. Bu kararı alan kurumlara sormak isterim; onlar bu şehir için, bu şehrin insanları ve kurumları için çalışmıyorlar mı? Onlar sizlerin haberlerini halka iletme görevini yerine getirmiyorlar mı? Öyleyse bu ayrım neden? Bu ayrımı niye yapıyor ve ayni görevi yapan kişileri ayrıştırıyorsunuz? Bazılarınız içimizde çürük elmalar olduğunu söyleyebilir. Hangi meslekte yok ki? Her meslekte mutlaka bir veya iki tane de olsa çürük elmalar olabilir ama bu sizlere bu görevi yürütenlerin hepsini aynı kefeye koyma hakkını vermez. Herkes kendi yaptığı işle bu şehre ve ülkeye hizmet etmeye çalışıyorlar. Yerel basında kendi alanında üstüne düşen görevi yapmaya çalışıyor. Şehrimizde son 2 veya 3 yılda kaç yerel gazete kapandı; biliyor musunuz? Bu rakamlar size bir şey ifade etmeyebilir ama o gazetede çalışan kaç kişi ekmeğinden oluyor? Bir fikriniz var mı? Sizi işten çıkarsalar mutlu olur musunuz? Kapanan her iş yeri ve yerel gazetede çalışanlar işsizler ordusuna ekleniyor. Lütfen bir de bu taraftan konuya bakın. Yerel basında görev yapanlara senede bir gün yemek vermeyi bırakın. Onları ve yaptıkları işin zorluğunu, kısacası onları anlamaya çalışın. Onlara sadece sözde değil gerçekten destek olun. Unutmayın Basın susarsa, Halk Ölür.
Ebedi Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1922 yılında basınla ilgili olarak: “Basın, milletin müşterek sesidir. Bir milleti aydınlatma ve irşatta, bir millete muhtaç olduğu fikrî gıdayı vermekte, hulâsa bir milletin hedefi saadet olan müşterek bir istikamette yürümesini teminde, basın başlı başına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir” demiştir. Öyleyse sizlerde bir okul, bir rehber olan basının yayınlarına devam etmesi için onları anlamaya ve destek olmaya çalışın. Basının hak ettiği değeri gördüğü günlerde buluşmak dileğiyle basın emekçilerinin gününü kutluyorum. Sizlerden de emeğe değer verip saygı göstermenizi bekliyorum. Buluşuncaya kadar esen kalın…
Güven Tekirdağ Gazetesi’nin 72. sayısından alınmıştır.
TEKİRDAĞ CANLI HABER