-->

Hacı İsmail’in 1955 yılında Anadolu’nun bir köşesindeki radyo tamir atölyesinde bugünü tahmin etmesinin imkanı yoktu.

Hacı İsmail ustadan feyz alan ve bugün Türkiye’nin en büyük elektronik tesislerinin sahibi olan Ahmet Nazif Zorlu sadece ülkemizin de değil dünyada sözüne güvenilir bir iş adamı.

1984 yılında İstanbul’da temelini attığı Vestel markası da başlı başına itimat edilen büyük bir marka. Hatırladığım kadarıyla sayın Zorlu’nun misafiri olarak 2-3 kez lüks lokantalarda beraber yemek yemişliğimizde var.

Altını çizmek isterim burada Vestel markasının reklamını yapmayacağım ya da kötülemeyeceğim, yanlış anlaşılmasın.

Ancak üzüldüğüm bir durum var. İş sahası büyüdükçe maalesef yönetimde aksaklıklar çıkıyor. Üzülen müşteri oluyor.

Vestel imparatorluk merkezi olarak Manisa’yı seçmiş. Binlerce kaliteli elemanı var. Türkiye çapında da büyük bir servis ağı var.

Servis çok çok önemli!

İleride ürün arızalanınca vatandaşla direkt karşı karşıya gelen markanın yüzü demek.

Gelelim başıma gelene…

Vestel’in ürettiği Nexon markalı televizyonlar uygun fiyatlıydı ve alış sebebim oldu. Aradan geçen zamanda 1 kez arızalandı. Servis geldi arızayı tespit etti. Tamir için 50 tl makbuz vermeden alıp televizyonu servise götürdü. 2 gün sonra bilgi verip tamir fiyatının 200 tl olduğunu söylediler. Bende kabul ettim.

Bu tamirden sonra ilerleyen günlerde TV yeniden arızalandı. Çağrı merkezini aradığım. Belirlenen günde büyük bir kamyon geldi.

Gelen ekibin sokak ayakkabıları ile eve dalmasının şoku yaşarken televizyonun yanına geldik. Şikayetimi sordular ve görüntü olmadığını söyledim. Daha öncede uydu aparatından dolayı böyle bir sorun yaşadığımı belirttim.

Onlarda sorunun uydu aparatından kaynaklı olduğunu söyleyip yenisini almam gerektiğini ifade ettiler. Bütün işlem toplam 14 dakika sürdü.

Borcumuz ne dedim. 400 TL dediler. Arızanın sebebine kadar ben söylemişken!

Çok değil mi dedim. 200 TL dediler. Parayı ödedim ancak makbuz vermediler.

1 saat sonrasında da Çorlul’daki merkezden beni arayıp kaç yıldız verirsiniz gibi sorular sordular.

Bende özellikle durumu anlatıp makbuz ya da fatura verilmediğini belirttim kendilerine. Bana yapılan açıklamaya göre internet üzerinden bir linkte aslında faturam kesiliyormuş ve orada yazıyormuş her şey.

Bilemedim doğruluğunu…

Evde yalnız yaşadığım için ayda 1 temizliğe gelen biri var. Sabah 09.00 akşam 18.00 arası 3 katı temizliyor. 3 günlük yemek hazırlıyo. Çamaşırları yıkayıp kurutuyor. Karşılığında benden 250 TL alıyor.

Vestel görevlisi ise sorunu benim söylememe rağmen hiçbir şey yapmadan 14 dakika için 400 TL istiyor.

İşte büyük markalar böyle böyle zarar görüyor…

Güven Tekirdağ Gazetesi’nin 55. sayısından alınmıştır.

TEKİRDAĞ CANLI HABER