ÖNYARGILARI KIRAN “ÖZEL” OKUL - Tekirdağ Canlı HaberTekirdağ Canlı Haber

7 Ekim 2024 - 21:34

ÖNYARGILARI KIRAN “ÖZEL” OKUL

reklam
ÖNYARGILARI KIRAN “ÖZEL” OKUL
Son Güncelleme :

07 Eylül 2024 - 15:53

254 views
reklam -->

Hem velilerde hem öğretmenlerde hem de okullardaki ön yargıyı tek başına kırdı

O çok sevilen bir öğretmen. Bazen anne, bazen baba. Bazen de çok sıkı bir arkadaş. Çocukların kahramanı, velilerin uzun yıllardır beklediği uzman eğitimci. Özellikle özel çocuklar için yaptıkları ile tanınan ve özel çocukların Tekirdağ’da eğitime dahil edilmesinde büyük emeği olan Özel Değer Anaokulu Sahibi Asuman Güzel ile sizler için keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Öncelikle hikayenizden başlamak istiyorum. Açtığınız anaokuluna kabul ettiğiniz öğrencilerin bir kısmı özel çocuk. Anaokulu öğretmeni olarak özel çocuklar konusuna nasıl yöneldiniz?

Ben özel çocuklarla yaklaşık 10 yıldır çalışıyorum. Kendimi sürekli geliştirdim. Biz anaokulu -okul öncesi öğretmeni olarak özel çocuklarla nasıl çalışacağımızı bilmiyoruz. Yaşar Özbey, benim hocamdır. Bilim adamı unvanını alan otizmli bir doktordur. Kendini çok geliştirdi. Ben onunla başladım bu işe. TEACCH yöntemiyle çalıştım ve hala TEACCH yöntemi kullanan bir öğretmenim.

“SADECE 1DEĞİŞİM İÇİN 1 YIL UĞRAŞTIK AMA SONUNDA BAŞARDI”

Her otizmli çocuk aynı mı? Otizm de seviye var mıdır? Gelişim ne kadar sürede mümkün oluyor?

Otizmin evreleri var, raporları çıkarıyorlar. %80 olan var, %65 olan var. Olağan gelişimi olan çocuklarımız var.Kendilerine verdiğiniz amaç ve kazanımları oturttukça belirlemeler yapıyoruz. Mesela çocuk oturmayı bilmiyor. O konuda geliştiriyoruz. Bana gelen bir öğrencinin yemek problemi vardı. Yemeğini evde sadece çöp kutusundan yiyeceğim diye şartlamış kendisini. Ailesi çaresiz kalmış. Temiz bir çöp kutusu almış yemek yesin diye. Çünkü başka türlü yiyemiyormuş çocuk. Ben ona tabaktan yemek yemeyi öğretebilmek için bir yıl uğraştım. Sadece bunun için bir yıl. Kendisi ağır otizmliydi ama sonunda başardık.

Peki bahsettiğiniz TEACCH yöntemi nedir?

TEACCH yönteminde birebir kartlarla çalışıyorsunuz. Özellikle ağır otizmli konuşamayan çocuklar için geliştirilmiş bir yöntem. Mesela kartları duvara asıyorsunuz. Çocuk su içmek istiyorsa gidiyor o karttan bardağı alıp sürahinin üzerine yapıştırıyor. Pekiştirici olarak da çocuğun en sevdiği şeyleri kullanıyoruz. Örneğin kimisi fıstık seviyor, kimisi fındık seviyor, kimisi çikolata seviyor. İstediğimizi yapabilmesi için önce o çok sevdiğini gösteriyoruz. İstediğimizi yaptıktan sonra ona ulaşacağına anlatıyoruz ve bir süre sonra çocuğumuz sonunda pekiştiriciye ulaşmak için o istenen alışkanlığı kazanıyor.TEACCH yöntemi bu aslında.

ÖZEL ÇOCUKLAR DİĞER ÖĞRENCİLER İLE BİRLİKTE EĞİTİM GÖRÜYOR

Birazda okulunuzu tanıyalım. Özel Değer Anaokulu’nda özel çocuklar ile diğer çocuklar ayrı mı eğitim görüyor?

Ben çocuklarımı özellikle ayırmıyorum. Tüm çocuklarımı bir sınıfta tutuyorum. Özel çocuklarımız için bu çok önemli. Kolaylaştırıcı yardımcı ablalarımız var. Ailelerimizin de desteği oluyor.  Kolaylaştırıcı ablaları onlarla birebir ilgilenen özel eğitim öğretmenleri gibi düşünün. Sınıf ortamına birlikte giriyorlar. Yapılan etkinlik neyse 40 dakika, 45 dakika onlarla birlikte oluyorlar ve bu sayede çocuklarımız diğer çocuklarımızla kaynaşıp daha başarılı oluyorlar. Bireysel de maalesef bu başarı yakalanamıyor. Üzerine başarısızlık duygusu da oluşuyor.Zaten “yapamıyorum” her çocukta oluştuğu gibi “yapmama gerek yok” algısı oturmasın diye onları oynatıyorlar, sosyalleştiriyorlar. Özellikle ufak yaşta gelen çocuklarımız 2-3 yaş geliyorlar. Şu an 6 yaşa gelmiş mezun edeceğim çocuklarım var. Onlar da diğer öğrenciler gibi 1. sınıfa başlayacaklar. Yıllardır bu işi yaptığım için çok çocuğumuzla çalıştık ve başarılı olduk her yıl 5-6 yeni özel çocuğum oluyor. 3 yaşta, 4 yaşta, 5 yaşta, her yaşta oluyorlar.

“2 YAŞINDA 6 DİL BİLEN ÜSTÜN ZEKALI ÖĞRENCİLERİM VAR”

Otizmin yanı sıra üstün zekalı öğrencilerin ailelerinin de tercihi olduğunuzu duyduk. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Evet, otizmin yanı sıra üstün zekalı çocuğum da var iki tane. Maalesef onların gelecekte okulu yok. Üzülerek söylüyorum bu sistemde harcanıyorlar.  2 yaşından beri 6 dil biliyor bu çocuğum ve İngilizcede beni bile inanılmaz geliştirdi. Sadece sosyalleşmede sıkıntısı vardı. Bu konuda da çok güzel yol aldık, ufak tefek kırıntıları kaldı ama asıl sorun ona yetebilecek bir okul var mı ülkemizde. Maalesef yok. Onlar için de bir okul olmasını çok isterim.

“OKULLARIN DA ÖĞRETMENLERİN DE GÖRÜŞLERİ DEĞİŞTİ”

Peki şehrimizdeki diğer anaokulları özel çocuklar konusunda sizin gibi duyarlı mı? Gerekli eğitimleri verecek kadrolara sahipler mi?

Geçen yıla kadar Tekirdağ’da özel çocuklarla da ilgilenen bir okul bizim dışımızda yoktu. Hatta bana tamamıyla özel çocuk alıp rehabilitasyon merkezi hizmeti veriyorum gibi bakıldı. Ancak öyle değil.Ben bunu başlattım, çok şükür şimdi diğer okullarda geçen yıl beni arayarak, prosedür hakkında bilgi alarak başladılar. Tüm detayları gösterdim. Onlar da artık özel çocuklarımıza sahip çıkmaya başladılar. Çünkü benim de bir kapasitem var. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bana koyduğu bir sınır var. Ona göre bir eğitim verilmesi gerek. Ona göre her ay rapor düzenlenmesi gerek. Hatta haftalık hatta ve hatta günlük rapor tuttuğum çocukların bile var. Benim başardığım değişimi gördükten sonra önyargılar ortadan kalkmaya başladı. Ben burada çok küçük yaşlarda çocuğu alıp 1. sınıfa gönderdiğimde çocuğu hazır bulduklarında okulların da öğretmenlerin de görüşleri değişti. Bu da çok güzel bir şey, çok mutluyum o açıdan. Çocuklarımla çalışmak bana çok keyif veriyor.

İNGİLİZCE ALMANCA VE BULGARCA ÖĞRETİYOR

Özel Değer Anaokulu olarak öncü bir okul diyebiliriz o zaman. Yabancı dil konusunda eğitimleriniz İngilizce üzerine mi oluyor?

Okul öncesinde herkes kendi ile yarışıyor. O yüzden kimseyle kendimi kıyaslamıyorum ama farklı olarak eğitimin yanı sıra İngilizce’nin,Almanca’nın da üstüne ben Bulgar göçmeni annenin bir kızı olarak Bulgarca eğitimi de veriyorum. Drama bütün okullarda var. Robotik kodlama, müzik, dans, bunların hepsini branş öğretmenleri de geliyor buraya. Ama benim önceliğim tüm çocuklarımı çok sevmek, mutlu, öz güvenli, saygılı, değerlerine sahip çıkan çocuklar yetiştirmeye çalışıyorum.

“ÇOCUKLAR MUTLUYSA BEN DE MUTLUYUM ONLARLA OLMAK ÇOK GÜZEL”

Son olarak öğrencileriniz ile ilişkileriniz nasıl? Onlar sizi nasıl görüyor? Öğretmen mi anne gibi mi yoksa bir abla mı?

Bizim okulumuz aile ortamı gibi. Bunu tüm velilerimiz kısa bir sürede fark ediyor. Bazen çocuklarımız bana adımla sesleniyor velilerimiz şaşırıyor, anlayamıyorlar bazen de. Burada bir ciddiyet bekliyorlar. Ancak 0-6 yaş da ciddiyet olmaz. Ben o sınıfa girdiğimde bana adımla seslenen çocuğum nasıl davranacağını çok iyi biliyor. Asu öğretmenim diyorlar. Mutfakta gördüklerinde Asu diyerek boynuma sarılıyorlar. O samimiyet bambaşka bir şey. Onu verebilmek çok önemli. Aileler çalıştıkları için şunu kaçırıyorlar; maalesef bizim kadar çocuklarını görüp tanıyamıyorlar. Hayat şartlarından dolayı çocuklarıyla evlerinde maalesef 2-3 saat zaman geçirebiliyorlar. Çocuklar bütün gününü bizimle paylaşıyor. Ben sevme tarafında olanım; iyi polisim. Kafasında negatif bir şey kalmamalı çocuğumuzun. Ailelerimiz hayat şartlarından dolayı bazen bunu gerçekleştiremiyor. Burada ben çocuğun eksikliğini hissettiği yere kanalize oluyorum. Yeri geliyor anne, yeri geliyor baba, yeri geliyor arkadaş, yeri geliyor teyze, yeri geliyor öğretmenim. Kısacası her şeyim. Çocuklar mutluysa ben de mutluyum. Onlarla olmak çok güzel.

Röportaj: Özlem Gürakar

GÜVEN TEKİRDAĞ GAZETESİ – TEKİRDAĞ CANLI HABER

reklam

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
reklam-->
reklam