EĞİTİM İŞ HAKSIZ HUKUKSUZ CEZALARA VE SÜRGÜNLERE DUR DEMEK İÇİN EYLEM YAPTI - Tekirdağ Canlı HaberTekirdağ Canlı Haber

20 Mayıs 2024 - 14:43

EĞİTİM İŞ HAKSIZ HUKUKSUZ CEZALARA VE SÜRGÜNLERE DUR DEMEK İÇİN EYLEM YAPTI

reklam
EĞİTİM İŞ HAKSIZ HUKUKSUZ CEZALARA VE SÜRGÜNLERE DUR DEMEK İÇİN EYLEM YAPTI
Son Güncelleme :

23 Şubat 2024 - 19:32

286 views
reklam -->

Eğitim İş Tekirdağ Şubesi, son dönemde yaşanan ve tamamen keyfi gerekçelerle öğretmenlere verilen cezalara tepki göstermek için Tekirdağ İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay’ın da katıldığı basın açıklamasına CHP Tekirdağ Milletvekilleri İlhami Özcan Aygun ve Nurten Yontar da destek verirken açılış konuşmasını Eğitim İş Tekirdağ 1 Nolu Şube Başkanı Barış Özer gerçekleştirdi.

 “EĞİTİM ÇALIŞANLARI ÇOK BÜYÜK BASKI ALTINDA”

Barış Özer konuşmasında eğitimcilere uydurma cezalar verildiğinin altını çizerken; “Bizler Eğitim-İş olarak her zaman hak mücadelesi, hukuk mücadelesi veriyoruz. Bu mücadelemizdeki doğru tavırlarımızla büyüyoruz. Ne yazık ki bugün burada bu eylemi yapmak zorunda kaldık. Çünkü eğitim çalışanları çok büyük baskı altında. Eğitim emekçileri, çok komik ve uydurma cezalar alıyorlar. Bunun üzerine bu eylemi yapabileceğimiz en büyük şekilde gerçekleştirmek istedik.” dedi.

Eğitim İş Tekirdağ 1 Nolu Şube Başkanı Barış Özer sözü Eğitim İş Genel Başkanı Kadim Özbay’a verirken Başkan Özbay yaptığı konuşmada şunları söyledi:

 “Türkiye’nin en güzel ve demokrasi anlamında da barışçıl, en özel, en güzel kentlerinden biri Tekirdağ ama ülkedeki nobranlık, ülkedeki hukuksuzluk, ülkedeki keyfilik, ülkedeki karanlık, o kadar çok artmış ki ülkenin en güzel kentine de sirayet etmemesi mümkün değil! Bakın, bugün gördüğünüz tablo liyakatsizliğin, ülkenin kurumlarının işleyişini nasıl çürüttüğünü, nasıl yozlaştırıldığını görüyoruz. Her yerde şunu ifade ediyorum; Cumhuriyet bir erdemdir. Peki, o erdemin en önemli göstergesi nedir? Cumhuriyet kurumlarındaki temsilcileri o kurumlara liyakatle atandığına, gerçekten yetkin olduğuna, halkın inancının tam olmasıdır.Bugün içine hiç yorum katmadan paylaşacağım; soruşturmalar nasıl bir liyakatsizlik, nasıl bir kadrolaşmanın getirdiği çürümüşlük olduğunun çok net göstergesidir.

“EMEĞİN GÜR SESİ OLAN EĞİTİM-İŞ, ASLA SUSMAZ! ASLA SUSTURULAMAZ!”

Yine Cumhuriyet kurumlarının en önemli özelliği; Demokratik işleyişin, halkına şeffaf olması, adaletli olması ve dürüst olmasıdır ama bugün maalesef ki Tekirdağ’da yaşadığımız şey ülkedeki bu karanlığın keyfiliğin, şahsıma münhasır devlet anlayışının, nasıl bir ülkenin her yerine yayıldığının bir göstergesidir. Biz, şunun altını çiziyoruz; emeğin gür sesi olan Eğitim-İş, asla susmaz! Asla susturulamaz! Cumhuriyet’ten, emekten, aydınlanmadan yana. Bugün, Türkiye’nin en büyük, en güçlü sendikası olmuş Eğitim-İş. Üyemiz olsun olmasın, tüm eğitim emekçilerinin hak mücadelesinin cesur ve kararlı sesidir ve böyle olmaya da devam edecektir. Çünkü biz, bu gücü, bu ışığı, bu ülkenin kurucusu ve dünyada başöğretmen unvanını tek alan kişi Mustafa Kemal Atatürk’ten alıyoruz. Onun izinde, onun gösterdiği yolda; koşullar ne olursa olsun, cesur ve kararlı bir şekilde yürümeye devam edeceğiz.

“BİZ NE SORUŞTURMADAN KORKARIZ, NE VERDİĞİNİZ CEZALARDAN YILARIZ!”

Bu net ve doğru söylemler ülke çapında büyüyen sendikamız Eğitim-İş’i de Tekirdağ’da yetkili sendika haline getirmiştir. Her on eğitim emekçisinden dördü Eğitim-İş’e Tekirdağ’da üye olmuştur. Hal böyleyken; son birkaç ayda Tekirdağ’da eğitim çalışanlarına yönelik baskılar, hukuksuz soruşturmalar artmış ve sudan bahanelerle birçok cezalar verilmek istenmiştir. Buradan bir kez daha altını çiziyorum biz ne soruşturmadan korkarız, ne verdiğiniz cezalardan yılarız! Biz diyoruz ki; hak, haksızlıktan eninde sonunda üstün gelecektir. En büyük yargılamayı da sırtını siyasi iktidarın gücüne ve keyfiliğine dayandıranlar tarihin önünde utanarak ödeyecekler! Biz, bu bugün olduğu gibi yarın da örgütümüzden aldığımız güçle bizi ezmeye çalışanları, yüzümüz gülümseyerek, yaptıkları adaletsizliklere bakmaya devam edeceğiz.

“HEM MUTSUZ EDİP HEM MUTSUZLUĞU YÜZÜNDEN CEZA VERMEYE KALKIYORSA GERÇEKTEN ORADA ARTIK BİR KOKUŞMUŞLUK VARDIR”

Yıllardır sendikal mücadelenin içerisinde olan bir arkadaşınız olarak, bir kardeşiniz olarak buradayım. Ben, böyle trajikomik cezalar görmedim. Bu kadar iş bilmezlik, bu kadar liyakatsizlik, inanın görmedim! Hiç yorum katmadan ifade ediyorum; hangi ifadelerden, hangi olaylardan dolayı ceza verilmeye kalkışılmış, sizlerle paylaşıyorum; yapılan toplantıda Destekleme ve Yetiştirme Kursları’ndaki programdan ‘mutsuz’ olduğunu söylediği için 30/1 oranında aylıktan kesme cezası verilmiş. Hani ders programından mutsuzum diyen bir öğretmene ceza verebilecek normal insani erdemde biriyle karşılaştığınızda bile akıl tutulması yaşarsınız. Kaldı ki bu kişiler okul yöneticiliği ve muhakkiklik yapacaklar! Gerçekten biz, öğretiminde, eğitiminde önemli özelliklerinden biri de tüm çocukları kendi çocuklarıymış gibi görmelerinden ileri gelir. Biz, bugün Cumhuriyet Öğretmenleri olarak Cumhuriyet Okullarındaki temsilcileri ile beraber çalışan, eğitim çalışanlarını hem mutsuz edip hem mutsuzluğu yüzünden ceza vermeye kalkıyorsa gerçekten orada artık bir kokuşmuşluk vardır. Biz de o nedenle diyoruz ki; bana mutsuzluğun cezasını kesebilir misin? Bana mutsuzluğun resmini yapabilir misin?

“TARİKAT VE CEMAATLERİN ÇOCUKLARIMIZI POTANSİYEL MÜRİT OLARAK GÖRMESİNE BİZ DİRENECEĞİZ VE HER DURUMDA KARŞINIZDA DURACAĞIZ”

Okullarımız artık bir fiili işgali altında. Bir diğer ceza ise; gönüllülük esaslı olması gereken, tüm velilere sesleniyorum. Hiçbir protokol kapsamında, veli izin onayı olmadan, asla çocuklarımızla birlikte bir faaliyette bulunamayız. Her birinizden tek tek izin almak zorundayız. Bu hususta hiçbir şekilde derse giremez, hiçbir öğretmeni zorla protokollerde şu işi, şu işlemi yapacaksınız diye zorlayamazlar ama ne olmuştu ki onun düzenlediği bir yarışmaya katılmak istemeyen öğretmene görüşme kapsamında kitapları okumadınız, kitaplar hakkında araştırma yapıp bilgilendirme yaptığınız için 30/1 oranında aylıktan kesme cezası verdiniz. Sizin, tarikat ve cemaatlerinizle Cumhuriyetin öğretmenlerine bir şey olmaz. Siz, çok meraklı olabilirsiniz ama biz, bu fiili işgale izin vermeyeceğiz. Bu tarikat ve cemaatlerin çocuklarımızı potansiyel mürit olarak görmesine biz direneceğiz ve her durumda karşınızda duracağız.

“O KOLTUĞA GELDİKTEN SONRA EGO TAVAN YAPIYOR!”

Aynı soruşturmada Örgütlenme Sekreterimiz, mücadele yoldaşımız sevgili Gürkan Polat’ı öğretmen arkadaşlar bilir. Öğretmen arkadaşlar velilerle beraber WhatsApp grubu kurmuşlar, haberleşelim, bilgi alışverişinde bulunalım diye. Bu WhatsApp veli bilgilendirme grubunda o sınıfla ilgili dersi olmayan iki tane müdür yardımcısının bu gruptan çıkarılmasının sebebiyle ceza veriliyor. Zaten o grupta senin işin yok arkadaş ne yapacaksın sen o grupta, sınıf öğretmeni ile veli grubunun arasında! Ama liyakatsizlik öyle bir şey ki; o koltuğa geldikten sonra ego tavan yapıyor! Zannedersinki küçük dağları o yarattı! Yani öyle bir bilinç var ki tüm bunlar aynı soruşturma kapsamında devam edilmiş ve sonucunda ceza alan altı öğretmenimizden dördü sürgün edilmiş. Cezada yetmemiş sürgün dediğimiz şeyi kamu yararı göz etmek üzere öğretmenin yeri değiştirilmesi nerede kullanılır? Eğer o kişi o kurumda kaldığında herhangi bir fiziki olay, bir saldırı yaşanacağını düşünüyorsanız ya da delil karartmayla kamunun kaynaklarını bir şekilde zarara uğratma ihtimali görüyorsanız, yerini değiştirirsiniz. Ders programını beğenmedim, mutsuzum diye, WhatsApp grubunda zaten işiniz yokken sizin oradan çıkmanızla ilgili ceza mı olur? Böyle bir yer değişikliği mi olur? Hatta yine aynı soruşturma içerisinde hukuken görev tanımları bulunmamasına rağmen taşımalı servis komutunu yerine getiren öğretmenimiz de görevini yerine getirmediği gerekçesiyle yine ceza alıyor! Ne demek isteniyor? Biliyorsunuz ki taşımalı eğitim kurumlarımız var; kırsaldan okullarımıza öğrencilerimizi taşıyor.Bir de ülkeyi öyle bir hale getirdiler ki bugün eğitim tamamen taşımalı hale geldi.Her okulun önünde servisler var.Velilerimizden eğitim adı altında eğitimden aldığınız paralar yetmiyormuş gibi bir de servis ücreti olarak yansıtıyorsunuz.Bu servisler özel servisler, taşımalı eğitim için kullanılan servisler değil. Ayrıca kimsenin de öğretmenin de burada bu servislere tek tek bakmak gibi bir sorumluluğu yok!Eğitim işinde bununla ilgili bir eylem kararı var.Zaten sendikal karar olduğu için de bütün öğretmenlerimiz de bu sendikal kararı yerine getiriyorlar.Zaten böyle bir sorumluluk yok!Olmayan bir sorumluluğu yerine getirmek gibi bir görevde olmamalı ama işin en komik tarafı ne biliyor musunuz?Öğretmenimiz inisiyatif alıyor ve gidip servislere bakmış ona rağmen yine de o servislere bakmamaktan ceza alıyor!Serviste bakım imzası var. Yine de ceza alıyor! Eğitim-İş için böyle bir karar var diye ceza alıyor!Eğitim-İş, sizi rahatsız ediyor biliyorum ama Eğitim-İş olarak sizi rahatsız etmeye devam edeceğiz.Çünkübiz, siyasi iktidardan yana değiliz!Güçten yana değiliz!Gücümüzü öğretmenlerimizden alıyoruz!Gücümüzü örgütümüzden alıyoruz.

“MÜFETTİŞ İŞBİRLİĞİNDE YÜRÜTÜLEN BU SİNDİRME POLİTİKASI KARŞISINDA BİZ SUSMAYACAĞIZ!”

Yaptığınızher uygulamada her keyfilikte bakın altını çiziyorum: yine Eğitim-İş Genel Başkanı olarak bunun tekrar tekrar altını çiziyorum: üyemiz olsun olmasın, hangi eğitim çalışanının hakkını yiyorsanız, karşınızda bizi bulursunuz! Bu çok net.Şimdi bir başka ilçedeki öğretmenimiz içinde kişisel sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla alakalı olarak kendi fikrini ifade edip anlattığı bir paylaşımdan dolayı uyarı başlatılmış şube başkanımıza. şube başkanı demek; o ilde biz şimdi nasıl bakıyoruz?Üyemiz olsun, olmasın diye bakıyoruz.Şube başkanımıza da tüm Tekirdağ’ın öğretmenlerinin başkanı olarak bakıyoruz.Sendikal anlamda ona karşı olan yaklaşım sendikaya yapılmış demektir ve bu anlamda daha özenli davranmaları ve olumlu bir tavır takınmaları gerekir.Barış Özer’in sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımdan dolayı uyarı cezası önü arkası kesilerek sözcükler üzerinden cezalandırılmış.Fakat uyarı verilen görevi yerine getirmeme üzerine!Sosyal medyada Şube Başkanımız bir eleştiri de bulunuyor, kendi sosyal medya hesabından.Geçmişte hatırlayın Ergenekon süreçlerini FETÖ süreçlerini çok iyi hatırlarsınız! Orada yapılan söylemin önü arkası kesilirdi ya hani cümlelerin önü arkası burada da kesilmiş tak diye! Alışkınlar çünkü daha önceden ve buradan ceza vermeye kalkıyorlar. Arkadaş, ceza vermeye kalkıyorsunuz da bari cezanın karşılığını öğrenin de öyle verin. Adam, sosyal medyada bir eleştiri yapmış o diyor ki görevi yerine getirmemekten sana ceza veriyorum! Bu nasıl bir aymazlık!Nasılbir çürümüşlük!İdareci, muhakkik, müfettiş işbirliğinde yürütülen bu sindirme politikası karşısında biz susmayacağız!

“O HAKKI SÖKE SÖKE ALMASINI BİLİRİZ!”

Bu trajikomik soruşturmaları ve cezaları veren tüm liyakatsiz yöneticilerin muhakkiklik ya da okul müdürlerinin karşısında. Bugün İl Milli Eğitim Müdürü ve Valimizle görüşerek olanları yetkili kişilere ilettik.Bu cezaların tamamen disiplin kurulu olarak da tahlilini yaptık. Sorunun çözümüne dair inancımız olmakla birlikte mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğimizi bir kez daha yineliyorum: Valimizle bugün çok detaylı bir görüşme yaptık kendisi de bizi sonuna kadar dinledi.Kendisine de ifade ettim, samimi bir görüşme oldu. Bu sorunların çözülmesi yönünde bir irade göstereceğine inanıyorum ama her yerde söylediğimiz gibi eğer hakkımızı teslim ederseniz işi doğru yaptığınız için saygımız sonsuzdur, göstermeye devam ederiz ama hakkımızı iade etmezseniz biz, o hakkı söke söke almasını biliriz!

“EĞİTİM-İŞ’E HİÇBİR İRADE DİZ ÇÖKTÜREMEZ!”

Eğitim-İş böyle birkaç idari uydurma ceza ile korkmaz!Haklı gerçeği savunmaktan da vazgeçmez!Eğitil-İş susup kabullenenlerin değil haksızlığın karşısında direnenlerin sendikasıdır.Eğitim-İş binlerce eğitim emekçisinin sesidir!Eğitim-İş emek mücadelesinde, aydınlanma mücadelesinde,Cumhuriyet mücadelesinde asla vazgeçmez!En önemlisi de Eğitim-İş’e hiçbir irade diz çöktüremez!Hiçbir irade boyun eğdiremez!Yaşasın Eğitim-İş!Yaşasın haklı örgütlü mücadelemiz!”

Özlem Gürakar

GÜVEN TEKİRDAĞ GAZETESİ – TEKİRDAĞ CANLI HABER

reklam

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
reklam-->
reklam