-->

Çok değil birkaç hafta önce olan deprem sonrası bir kez daha sorduk kendimize depreme hazır mıyız?

-Hayır değiliz.

Ekonomik sorunlardan dolayı geçen haftada köşemizin konusu olan yüksek zamlara ve bu zamlarla baş etmeye hazır mıyız?

-Hayır ona da değiliz.

Kar yağışı olur, öncesinde onlarca fotoğraf paylaşılır yetkililerce…

Sonrasında görürüz ki ona da hazır değilmişiz.

Tekirdağ’ın en güzel yerleri devasa şirketlerce gasp edilir. Adamlar istediklerini yaparlar. Ya biz onlarla mücadele etmeye hazır mıyız?

-Buna da hazır değiliz.

Hazırlık öngörülerle olası durumlara karşı yapılan planlar ile olur.

O planların sonuçlarında ortaya çıkan şeyler hazırlığınızı gösterir.

***

Gelelim başlığımıza…

Öncelikle belirtmek isterim ki savaşa karşı biriyim.

Savaşın her zaman kaybedeni halktır.

Filler tepişir, çimenler ezilir…

Bu hep böyle olmuştur ve böyle de olacaktır.

Ukrayna – Rusya arasında oluşan gerilim ve sonucunda başlayan savaş da böyle olacaktır…

Savaş devam ederken olası yaptırımlar, enerji sorunu, gıda sıkıntısı ya da turizmin batması gibi öngörüler henüz gerçekleşmese de yarattığı korku çok büyük.

Hepimiz televizyonlardan, internetten, gazetelerden Ukrayna’da yaşananları izliyoruz.

İnsanlar bombalardan korunmak için metro istasyonlarına, sığınaklara giriyor.

Her ne kadar sivillere yönelik bir saldırı olmadığı iddia edilse de hayatını kaybeden bir çok sivil var.

Evler, binalar, sivillerin yaşam alanları yıkılıyor.

İnsanlar haklı olarak açık hedef olmamak için saklanıyor.

Peki bu izlediklerimizi, kendi şehrimizde Tekirdağ’da da yaşayabileceğimizi hiç düşündünüz mü?

***

3 tarafı denizlerle 4 tarafı düşmanlarla çevrili bir ülkeye sahibiz.

Kendimi bildim bileli ülkemizin etrafında savaşlar oldu, oluyor.

Evet ülkemizin liderleri, savunma güçleri, strateji uzmanları olası bir savaşa göre hazırlıklarını yapıyor yapmaktadır.

Ancak şehrimizi düşündüğümüzde böyle bir durumda ne yapacağınızı hiç düşündünüz mü?

Ailenizi çocuğunuzu nasıl koruyacaksınız?

Savaş anında çocuklarınızı güvene alacağınız sığınağınız var mı?

Bombalardan korunacağınız bir metro istasyonunuz?

Yahu doğalgaza geçtik artık kömürlüğü olan bile kalmadı.

Biz sevdiklerimizi nerede nasıl koruyacağız?

Dolgu alanlara yapılan yürüyüş yolları mı yoksa birkaç oyun grubunun konduğu parklar mı bizi koruyacak?

***

Siz bu durumu bir düşünün.

Yerel yöneticiler ise bin düşünsün.

Dilerim böyle bir durum hiç olmaz ama umarım her şeye olduğu gibi böyle bir duruma da hazırlıksız yakalanılmaz.

Satırlarımı Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleri ile noktalamak istiyorum.

“YURTTA BARIŞ, DÜNYADA BARIŞ”

 Saygılarımla…

Güven Tekirdağ Gazetesi’nin 1-15 Mart 2022 tarihli 4. sayısından alınmıştır.

TEKİRDAĞ CANLI HABER