


Devletimiz, Türk Lirasındaki değer kaybının önüne geçme ve enflasyonun artışına mani olup paramızı koruyabilmek için aylardır tedbirler alıyor.
Bu noktada dövize karşı son geliştirilen formül “Kur Korumalı Hesap” adı altında yüksek getirili sistem olmuştu.
Bu sitemle Türk Lirası’nın değer kaybının önüne geçilecekti.
Parası olanlar parasını Türk Lirası üzerinden banka yatırıp yüksek faiz alırken aynı zamanda olası döviz yükselişinde de ekstradan kar elde ediyorlardı.
Bu kar da hazineden milyarlar olarak çıkıyordu.
Devletimiz bu sistemden dolayı kasasından milyarlarca lira faiz parası ödedi.
Bu olay parası bankada olanlara köşeyi döndürdü. Zengin daha da zengin olurken fakirin arkasındaki devlette daha fakirleşmiş oldu.
Basın bu konuyu defalarca haber yaptı. Hükümet bildiğinden şaşmadı.
Geçtiğimiz nisan ayında Maliye Bakanlığı sessiz sedasız Kur Korumalı Mevduat hesapları için mevcut kanuna bir madde ekledi.
O madde “ Bankalarda mevduat hesabı açtıranlar mevduat bitiminde bankanın verdiği faiz miktarı, Kur korumalı hesabın vereceği faizden yüksekse, Devlet o vatandaşa yeni bir faiz ödemeyecek” olarak kayıtlara geçti.
Banka hesaplarında ki faiz ayda %45 hatta daha fazlasına kadar çıktı.
Bu durumda vatandaşın bankada ki parası hiçbir zaman %45 faize yetişemedi. Kur korumalı hesap faizi eksik kalınca Merkez bankası da o mevduat sahibine yeni faiz eklemedi.
Peki, sonuç ne mi oldu?
Bankalarda milyarları olan zengin vatandaşlar bankalardan parasını çekip tekrar dolara yatırmaya başladı.
Merkez Bankası fazladan faiz ödemekten kurtuldu.
Peki, döviz karşısında Türk Lirası’na ne oldu?
Tekrar başa mı döndük?
Onu da önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Güven Tekirdağ Gazetesi’nin 44.sayısından alınmıştır.
TEKİRDAĞ CANLI HABER